Giriş
(20)

Dayımın tavrı adil mi?

ercu cozer
Anneannem ezelden beri dayımla kalıyordu oğluşunun yanından asla ayrılmazdı(tüm davetlere rağmen) Dayım ve yengem çalışırken çocukları küçüktü anneannem hem onlara bakıyor hem de ev işleri ve yemeklerini yapıyordu. Bu durumdan dayım ve yengem de çok memnundu.1999 yılında anneannemin emekli borçlanma
Anneannem ezelden beri dayımla kalıyordu oğluşunun yanından asla ayrılmazdı(tüm davetlere rağmen) Dayım ve yengem çalışırken çocukları küçüktü anneannem hem onlara bakıyor hem de ev işleri ve yemeklerini yapıyordu. Bu durumdan dayım ve yengem de çok memnundu.
1999 yılında anneannemin emekli borçlanması vardı az bir miktar kalmıştı ödenecek ve dedem vefat edince dayım da ödeyip anneannemi emekli etti. O günden beri anneanneme maaşını vermek yerine kartı kendisinde bulunduruyor zaten memleketteki anneanneme dair malları da o idare ediyor tek sahibiymiş gibi.
Ama şimdi dayım yengem emekli oldu çocukları büyüdü , anneanneme ihtiyaçları kalmadı bir de kadıncağızda alzheimer başlangıcı olunca artık onu istemediler. Ben de anneme ayrı yeni ev almıştım (annemle başka şehirde yaşıyoruz bulunduğu yerde rahat etsin diye)bunu da fırsat bilip gelip annemin yanına bırakıp gitmişler.
Buraya kadar sorun yok zaten onlar iyi ilgilenmedikleri için biz bakarız bakıyoruz da bakmak da istiyorduk zaten çünkü durumu kötüleşiyordu.
Şimdi mesela annem benim yanıma gelecekti mecbur anneannemde gelecek ona evimde ortopedik yatak, wcye ayrı bir klozet, annemin evinde yine ona yeni yatak koltuk alınması, ona yeni bir oda gibi birçok masraf yapıyorum.kadıncağızın ihtiyaçları oluyor onları karşılıyorum (önemli değil ama bir yerde haksızlık var gibi)
Dayım ise hala maaş kartını elinde tutuyor hatta kartı küçük oğluna vermiş o kadının emekli maaşını harçlık olarak kullanıyor. Bazen ayda 4-5 bin tl verirse veriyor kadına o kadar.
Primin kalan borcunu ödediği için bu davranışı hakkaniyetli mi?yoksa kadının ihtiyaçlarını karşılamada yardımcı olması için anneanneme vermesi gerekmez mi?

Not:dayıma bu konuda bir şey diyemiyoruz çünkü buna kızar(kızması sorun değil) anneannemi alır ve gider. Kendisi de kadıncağıza iyi bakmayacağı için vicdan azabı çekeriz diye hiçbir şey diyemiyoruz.
+1
ercu cozer
(18.11.25)
hayır adil değil. kim bakıyorsa parayı maaşını o almalı. çok kızıyrum böyle işlere çok. devlet niye görmüyor bu ahlaksız evlatları.
0
Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz
(18.11.25)
Benim anneanneme yıllarca teyzelerim baktı. Biz memleketten uzaktayiz ve onların da bakma durumları müsait diye böyle bir düzen oluşturulmuştu. Sıra kimdeyse maaş onda oluyordu. Neyse coook yıllar sonra teyzelerimin farklı mesguliyetleri oluşunca bir cesaret uçakla bize getirdiler anneannemi. Direkt maaş kartını da teslim ettiler. Hiçbiri de demedi yıllarca biz baktık siz ilk kez bakicaksiniz hak etmiyorsunuz vs asla böyle şeylerin lafı bile geçmedi. Yani dayıniz haksız umarım kartı çok problem olmadan alabilirsiniz.
+1
egerbiryolcu
(18.11.25)
adil değil, ihtiyaçlarını alan kişide olmalı. dayıya karşı kendinizi çok ezdirmişsiniz. tepki vermesi gereken ilk kişi de anneanne.
+1
yap desem yapmazsin he
(18.11.25)
maasi bakan alir. konu kilit. bankaya haber verin, karti iptal edip size yeni kart yollasin.
+1
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(18.11.25)
bir avukata başvurun. onun da yönlendirmesiyle dayıyla birlikte anneanne için ortak vekalet çıkartın. o sırada avukatın da desteğiyle maaşın anneanneye bakana verilmesi yönünde telkinde bulunun.
anneanneniz bir mal değil ki zamanında parasını ben verdim, o yüzden meyvelerini ben yiyeceğim densin. kadın ileride zorluk yaşamasın, yaşamsal ihtiyaçlarını gidersin diye emekli edilip maaş bağlanmış. yani para kadının hakkı. anneanneniz dayınızlayken dayınız bu maaşı almış, şimdi sizinle birlikte olduğu için siz alacaksınız. bu kadar basit.
0
tnz
(18.11.25)
yukarıda belirttim kartı alamayız alma gibi niyetimizde yok çünkü anneannem alzheimer dayım kadına iyi bakmıyor , madem kartı istiyorsunuz diyip anneannemi bizden alır ve iyi de bakmaz bu riske giremeyiz çünkü sağlığı ile uğraşıyoruz tekrar sağlığı geriye gitmesin.
Sadece hakkaniyet nedir onu merak ettim bu konuda.
0
🌸ercu cozer
(18.11.25)
anne tanıyı aldıysa öncelikle vasiliği alın.
anneanne bebekten farksız olacak, öncelik kadının güvenliği ve bakımı olmalı.
sonrasında bankalar maaş kartı vermiyor. mahkeme kararıyla maaşı çekebiliyorsunuz. biz 2 seneye yakın maaş kartını uygulaması kullanmıştık gerçi de, bankayı değiştirince yeni kart vermediler.
her ay anneniz bankaya gidip parayı nakit olarak çekmek zorunda kalacak zaten. dayıyla kötü olmak istemiyorsanız buradan devam edin. ee banka kartı derlerse mahkeme iptal etti, bankadan çekmemiz lazım dersiniz geçersiniz.
annenin ihtiyaçları her yıl daha da artacak. hazırlıklı olun derim. maddi manevi hazırlıklı olun.
kira geliri falan varsa mahkeme onları da takip ediyor, dayı kafasına göre davranamaz. avukat tutun siz.
0
asue
(18.11.25)
arkadaşlar hukuken neler yapılması gerektiğini biliyorum zaten ama aile şartları buna el vermiyor.
0
🌸ercu cozer
(18.11.25)
siz diyemiyorsanız, bir aile büyüğünüz arasın dayınızı, olması gerekeni söylesin. anneye en güzel kız evlat bakar falan desin.
0
Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz
(18.11.25)
bence burdaki kilit emekli borclanmasinin odenmesi.
emekli borclanması odernirken dayin sizden para istedi mi?
istedi de ver(e)medik gibi bir durum oldu mu?

bir de "memleketteki anneanneme dair malları da o idare ediyor" demissin.
arsa satisi falan gibi durumlarda hakkinizi veriyor mu? ya da kira geliyorsa sizin payinizi aliyor musunuz?
0
cooperr
(18.11.25)
Cok caresiz bi durum. O kadinin emekli maasina coken dayin, etrafta adamim diye dolaniyor dimi?
0
die fetten jahre sind vorbei
(18.11.25)
1) anneannemin emekli borçlanması ödenirken dayım kimseye haber vermedi yardım da istemedi. Zaten rahmetli dedem büyük kısmını ödemişti. Dayımın ödedim dediği kısımda zaten anneannemin maaşından kesildi aslında o dönem ama yaklaşık 30 yıldır kadın bir kez kendi kullanamadı.

2)memlekette annem,dayım , teyzemler ve anneannemin hissedar(tapuda herkesin payı eşit ama) olduğu tarlalar var ama tek söz sahibi dayım ister hasadı birine bağışlar ister kendi alır.

3) ben anneanneme baktığım için maaşını istemiyorum benim durumum iyi ama kadına haksızlık gibi geliyor. Onun ihtiyaçlarını karşılayacak kaynak 23 yaşında bir çocuğun cebinde kredi kartı olmuş durumda.

4)çözümü yok sadece yanlış mı düşünüyorum diye sordum.
0
🌸ercu cozer
(18.11.25)
yanlış düşünmüyorsunuz da yarın bi gün kafasına eserse (siz kartı istemeseniz bile) kadını geri alıcam derse ve iyi de bakmayacak diyorsunuz, alıverirse anneannenizi ne olacak? o yüzden vasilik falan önemli bence
+1
mezzosprite
(18.11.25)
Anlattığınız kadarıyla (ama anlattığınız kadarıyla) dayınız haksızlık etmiş duruyor.
Sağlıklı veya yaşlı herhangi bir insanla ailenle birlikte 25 yıl boyunca bir arada yaşamayı para ile ölçemeyiz ama kolay bir iş değil. Bu annen bile olsa.

Bence sizin için bu olayda en önemli kişi kendi anneniz. Haksızlığa uğradığını düşünüyorsa bu fikrini destekleyin, düşünmüyorsa bir şey söylemeyin. O ne yapıyorsa destek olun.
Akraba, yeğen bile olsanız kardeşlerin arasındaki konuya, dengeye karışmamaya çalışın.

Kolay gelsin.
+1
michael_knight
(18.11.25)
michael_knight+1

avukat mahkeme falan gerek yok.
sureci takip et, annen sikinti yapmiyorsa oynat devam.
3-5 bin lira icin dayimi karsima almam..
0
cooperr
(19.11.25)
Ya hakkaniyet mi ariyorsunuz gercekten bu durumda?
Dayiniz, ev islerini ve cocuk bakimini yaptirtmak icin eli ayagi tutarken annesini yanina almis, kadinin da parasina cökmüs. Senelerce kadini evde besleme gibi kullanip islerini görmüsler.
Kadin elden ayaktan düsünce de ben bakmam sen bak diye baslarindan atmislar ama cöktükleri paradan hala bahseden yok.
Dayinizin yaptigi birakin hakkaniyeti, etik de degil. Ayrica yasal oldugundan bile süpheliyim. Devlet o ayligi ayni sehirde bile yasamayan biri kullansin diye ödemiyor.

Anneanneye vasi olarak atanmak zorundasiniz. Dayi bu durumda gelip kadini bir yere götüremez. Maasi da size gecer. Ayrica alzheimer hastasina bakarken bircok baska sosyal yardimdan da faydalanabilirsiniz (arabada ötv'nin kaldirilmasi gibi) ama önce vasi olarak atanmak zorundasiniz.

Ayrica anladigim kadariyla anneanne henüz yatalak olmamis. Hasta bakimi su an cok kolay gözüküyor. Yatalak olunca görürüm.
+1
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(19.11.25)
anane hangi aşamada hastalığında bilmiyorum ama videolu bir görüntü ile sorun maaşını kim almasını istiyorsun diye yasal süreç için değil aile arasında konularda başka biri birşey derse çıkartır gösterirsiniz.
sürecin başındasınız inanılmaz bir boyuta geliyor bu hastalık, annen tek başına bakamayacak ilerde, biz 2 tane bakıcı dede annem ile zor bakmıştık şimdiden bu maaş işini aile arasında çözmeye bak olmadı avukat vasi noter kanalı ile maaşı almaya bak, hem psikolojik hem maddi zorlu süreçler. dayı zaten gözden çıkartmış kadını başka bir bağlantında yoksa kes bütün ilişkini.
0
eja
(19.11.25)
Oha bi an konuyu benim kuzenlerden biri mi açtı lan dedim. Aynı hikaye bizde de var maaş kartına kadar. Ekstra olarak dayım bir de engelli raporu çıkarttırıp araba aldı onu da güzelce kullanıyor :) Kart anneanne nerdeyse orada olmalı.
0
bobinhoo
(19.11.25)
direkt sen arayıp sor dayı bu ananemin maaş kartını senin çocuk kullanmaya devam edecek mi? diye ne derse desin bişey deme aklında yer etsin dayının.
0
xu
(19.11.25)
suçlu dayı değil. suçlu anneniz, bugüne kadar dayının iyi veaya kötü yaptığına karşılık vermediği için,
soruya gelecek olursak kısa zamanda annene annenize veya size noterden vekalet versin. vekalete istinaden bankaya gidip yeni kart isteyebilirsiniz. kart size gelir siz çekersiniz.

bunun yanında bunu yapmaz ise maaşını edevlet üzerinden en yakın bankaya taşıyın. oradan elden alabilir.
+1
sivri sinek
(19.11.25)
(16)

iki isim

sonsuz
iki isimli olmak hakkinda ne düsünüyorsunuz?cocugunuza iki isim koyar misiniz? iki isimli olanlar sikinti yasiyor mu?tr'de ikinci isim asil isim oluyor yabancilarda ilk isim asil isim gibi daha cok. zenginlerin genelde iki ismi mi var?
iki isimli olmak hakkinda ne düsünüyorsunuz?

cocugunuza iki isim koyar misiniz? iki isimli olanlar sikinti yasiyor mu?

tr'de ikinci isim asil isim oluyor yabancilarda ilk isim asil isim gibi daha cok.

zenginlerin genelde iki ismi mi var?
0
sonsuz
(26.08.25)
koyarım. birini beğenmezse diğerini kullanır.

kadın açısından; iki isim + kızlık soyadı + evlenince aldığı soyadı eklenince bir Latin Amerika kafası yaşanmıyor değil :D
0
gabe h coud
(26.08.25)
İki isimciyim , her yerde iki ismi savunacağım.
0
ercu cozer
(26.08.25)
iki isimliyim, eski eşin de iki ismi vardı. tek isim tercih ettik. çok zor ve anlamsız. ikinci ismimi kullanıyor ailem/çevrem ama resmi ortamlarda hep ilk ismim kullanılıyor ve hoşuma gitmiyor. evlendiğimde de kendi soyismimi almamıştım iki isimli olduğumdan.
0
deartheodosia
(26.08.25)
Iki isimliyim, birini hiç kullanmadım. Çocuğum olursa da koymam. Gereksiz.
0
eagofant
(26.08.25)
iki isimliyim, sinavlarda bir harf sigmazdi.
Bir de kullanmadigim için birini unutuyorum ve biri beni o isimle cagirinca anlamıyorum (misal resmi dairede falan)>
0
logisticsmanager
(26.08.25)
ben iki isimliyim. cocuklarim da iki isimli olacak.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(26.08.25)
İki isimliyim, ikisinin de kullanılmasını tercih ediyorum.
Bigün çocuğum olur ve tek isimde anlaşılırsa tek olabilir. Benim kafamdaki isimler karşı taraftan okey görür mü bilemediğim için bişi diyemiyorum net, iki olsa da zararı yok.
0
Bruce
(26.08.25)
evlenirsem ve bir çocuğum olsa iki ismi olmasını isterdim.

erkek olursa babamın, kız olursa annemin ismini taşımasını.

ikinci isimlere ise karışmazdım. hanım ne isterse o olur. itiraz etmem.
0
tabudeviren
(26.08.25)
İki isimli ve iki soyisimliyim. Ben çok memnunum oğluma da iki isim koydum. Bir daha çocuğum olursa inşallah ona da çift isim koyacağım.
0
kaptan maydanoz
(26.08.25)
koymam ama iki isim koyacaksam ikisi de modern isim olur. Yani biri dedemin adı biri de dönemin adı şeklinde değil ya da biri arapça biri türkçe gibi.
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(26.08.25)
İki ismim var. İlk ismimden nefret ediyorum. Resmi olmayan hicbir yere yazmıyorum. Çocuğum olursa cok kisa olmak sartiyla 2 isim koyarim belki ama cok da tercihim olmaz.
0
matilda
(26.08.25)
iki ismim var, ilkini hiç kullanmadim çok da severim ama ilkokuldan itibaren hiç söylenmedi öyle de gitti. fazla da gerek olduğunu düşünmüyorum, özellikle büyüklerden aktarılan isimler enerjisel olarak konmamalı çocuklara.
0
sinematikcrop
(26.08.25)
Tek isimliyim, tek isimden yanayım.
Ben fakirim ama bizim patronların çocukları da hep tek isimli.
0
cilacı ökkeş usta
(26.08.25)
iki isimliyim ben de. iki isimli olmak hoşuma gidiyor ve karizmatik bir şey olarak görüyorum ama iki sıkıntı var benim için: ilki, iki ismimi de hiç sevmiyorum, ikincisi ise resmi işlemlerde el ile isim soyisim yazılacak yerlere uzun uzun iki isim + soyadı yazmak zorunda kalmak. bonus olarak da şöyle bir sıkıntı yaşıyorum; ilk ismimi resmi yerlerde anons edince hiç iplemiyorum, bilinçli olarak değil ama sahiplenemediğim için öyle tabii. ben olduğum aklıma gelmiyor o an.

çift isimli olup da birine kısaltma koyanların diğer adını deli gibi merak ederim ben mesela :D

eğer bir gün evlenir ve çocuk yaparsam kız ya da erkek olsun fark etmez, çift isim koyarım. tek isim koyarsam da tek heceli veya modernlik adı altında kedi köpek ismi gibi uyduruk isim koymazdım, o da olumlu.
0
m e b
(26.08.25)
Uyumlu olmayan 2 isimler, ana babaların salaklığıyla alakalı. Sene 2025 bahri ege, yakup ege, zeynep huriye gibi hem uyumsuz hem demode isin koyarsan saçma oluyor. Bu ara her kız isminin sonuna nisa konuyor artık sıkıcı oldu.modernleşme isimle olmuyor.bizim gibi lümpen toplumlarda bu komik oluyor.
0
mikahakkinen
(27.08.25)
Çocuğum olsa fonetik olarak basit ve tek isim koyarım. Ali ayse vs gibi
0
yuvarlanantencereninkapagi
(28.08.25)
(12)

Kiz arkadasim aniden gelmeye karar verdi

musicka
2000 yilinda bir alman kizla tanistim. sonrasinda cok kez bulustuk ama bir turlu evlenme konusuna giris yapamadik. 2012'de son kez ayrilmistim ama simdi tekrar internet uzerinden beraberiz.bir gun yazmasam aglamaya basliyor, saka degil. cumartesi ve pazar gunu cok yazamadim pazartesi gunu sadece 2 s
2000 yilinda bir alman kizla tanistim. sonrasinda cok kez bulustuk ama bir turlu evlenme konusuna giris yapamadik. 2012'de son kez ayrilmistim ama simdi tekrar internet uzerinden beraberiz.

bir gun yazmasam aglamaya basliyor, saka degil. cumartesi ve pazar gunu cok yazamadim pazartesi gunu sadece 2 saat calisip sonrasinda izin almis, patronu da bir kadin ve yakin arkadasi oldugundan fazlasiyla izin verebiliyor, beni aradi ama gercekten agliyordu. tek sordugu biz neden beraber olamiyoruz, onceden benim yeni adresimi sormustu, sanirim ucaga atlayip yakinda buraya gelecek bana sormadan. ama onunla gorusmeden once halletmem gereken islerim var.

benim erteleme sebeplerimden biri saglikla ilgili ama cogunlukla islerle ilgili, ben onun buraya erken gelmesini nasil engelleyebilirim?

benim ona gelme demem cok bir sey ifade etmiyor. o kafaya koydugunu yapan biri. ama saglam bir sebep soylemem lazim...

i.ibb.co

boyle bir kizla basa cikmak zor ve elimden geleni yapiyorum.
0
musicka
(15.07.25)
resmen ne istedigini bilmeyen, kararsiz, aksiyon alamayan, cocuk adam.
bir cesaretini topla kizdan ayril da seninle zaman kaybetmesin daha fazla.
0
sonsuz
(15.07.25)
14 yasinda kizi ve evli olan kiz arkadasin oluyor bu kisi sanirim.
Karsindaki kadin, tek cikis yolu senmissin gibi davranip asiri sagliksiz bi profil ciziyor. Bu 1.
İssizmis gibi tum bunlarin icine cekilip, dunyada sanki hic kadin kalmamiscasina yillar once bitmis, helvasi yenmis bi iliskiyi sakiz kivamina getirip, sacmasapan olaylara yol verdigin icin sen daha da sagliksiz bi profil ciziyorsun. Bu da 2.
Bence bahane bulma, atlasin gelsin, aksiyon olur.
Umarim hikayenin devami gelir, ne tur bi maceranin icerisine cekicelegini merakla bekliyorum lutfen guncelle.
0
sey mi dostum
(15.07.25)
Basa cikmak zorunda degilsin ki ayril mesela. Bir de bu kadar cok yazan bi kadin belli ki cok takintili 35 yildir birine bu kadar uzun mesaj attigimi sanmiyorum. Cok eskiden tanisiyor olabilirsiniz ama 2012'de ayrilmissiniz en son falan.
Acik acik gelmeyi mi dusunuyorsun ben emrivakiden hoslanmam falan de şevki kirilsin cunku net davranmazsan belli ki bu isten cok zararli cikacaksin.
Gelme demen bir sey ifade etmiyorsa acikca soyle gelme dedigim halde gelirsen seninle gorusmem boyle seylerden hoslanmiyorum de. He tabii iliskiyi surdurmek istiyorsan o baska ama boyle biriyle degil sevgili arkadas olmak bile zor
0
matilda
(15.07.25)
bu iliskide o kadar cok sorun var ki.
birincisi kadin hala evli. bitti dese de, evleri ayirmis olsalar da (ki ayirmamislar) hala evli. bunu anlamiyorsan zaten yapacak cok bir sey yok.

14 senedir görüsmüyorum diyorsun, kadinin 14 yasinda cocugu var. ya babasi sensin, ya iliskide aldatildin ama ikisini de kabul etmiyorsun.

herkes sana mümkün olmadigini söylemesine ragmen kadin icin kacak olarak almanya'ya gitmeye calisiyorsun ve bunu da tamamen illegal yollardan yapmak icin duyuruda birden fazla soru acarak akil toplamaya calisiyorsun. sana, on tane yasal yol olan durumda bu illegal olayi öneren de kadinin kendisi. bu zaten bir red flag ama sen de sonuna kadar ok'sin bu durumla.

simdi de kadin sürekli agliyor diyorsun ve benimle görüsmek istiyor ama ben henüz hazir degilim diyorsun. sen hemen bugün görüsemeyecegin bu kadinla yasadisi yollardan yurtdisina kacma plani yapiyordun iki hafta önce ve bir sene bekleyemeyiz diyordun.
yani simdi duruma bir de kadin tarafindan histeri ve dürtüsellik, senin tarafindan ambivalans girdi.

bence ikiniz de ciddi anlamda terapi görmelisiniz.
iliskide dogru olan bir sey yok ama bu iliskiyi sürdürmeye kararli gibisiniz.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(15.07.25)
2000'de tanışmışsınız 2012'de ayrılmışsınız 12 yıl boyunca evlenme konusuna girmemişsiniz. onun üstüne bir 13 sene daha geçmiş. 2000'de en iyi ihtimal 18 yaşında olsanız şimdi 43 yaşında falansınızdır minimum. 18 yaşından 30 yaşına 30 yaşından 43 yaşına farklı ülkelerde yaşanmış. kadın evlenmiş kızı olmuş vs.
sen karşında 2000 yılındaki 2012 yılındaki kadını mı bulacağını zannediyorsun ? pek sağlıklı görünmüyor durum.
yine de en doğrsuunu ve detayları sen bilirsin tabiki.
0
ercu cozer
(15.07.25)
ayrıca kızı 14 yaşında ise siz nasıl 2012 yılında ayrıldınız. kadın evli iken mi ilişkiniz vardı yoksa sizle ilişkisi varken mi başkasından çocuğu oldu. ve 2012'ye kadar aynı ülkelerde mi yaşadınız sanal bir sevgililik miydi ? bunları hiç anlamadım.
acaba hiç sevgili olmadınız da sanal takıldınız ve biz sevgiliyiz mi dediniz.
0
ercu cozer
(15.07.25)
Bu insan bir ruh hastası bence. Lütfen izini kaybettir. Taşındım de, bişey yap. 1 gün alamayınca ağlayan 2 gün konuşamayınca işten izin alacak kadar yamulan kadından sağlıklı bir eş de sağlıklı bir anne de olmaz.
0
muhayyer divan
(15.07.25)
Aynı dakikada bu kadar uzun mesajlar gönderebilmiş olması ilginç. Mesajlar da üslup olarak ChatGPT tadında zaten. İnandırıcı bulamadım açıkçası. Gerçekse kadından ziyade asıl sorunlu olarak siz tedavi olun, trollse yine siz tedavi olun.
0
seni tanıdığım güne lanet olsun
(15.07.25)
Bu kadin Alman pasaportlu degil de Turk pasaportlu olsaydi bu sorular bu telaslar hic biri olmayacakti. Kezban deyip atardin kenara.

Baska sozum yok hakim bey.
0
warrior princess
(15.07.25)
@şey mi+1
@konuşma... +1000
Öyle haklılar ki... İçinde bulunduğunuz durumu ve duygularınızı analiz eden taraf olarak sizin aklı başınızda olduğunuzu düşünmüştüm. Ancak sizin de ciddi bir tedaviye ihtiyacınız var bence.
İllegal çıkışlar, evli bir kadınla beraberlik, bacak kadar çocuğa anlatılıp onay beklenen bir ilişki...
Ne sizin ne de karşınızdakinin tepkileri normal değil. Ben en çok o kız evladına üzülüyorum. Bu hengamede yitip gidecek diye...
0
strawberry first
(15.07.25)
yapar tabi. onlar bavulunu alıp kimlikle gelebiliyor. yalnız 25 senede alman kartofeli olmuştur o kız.
0
ya ben lan neyse
(15.07.25)
Yuzyuze en son 13 yil once (en iyi ihtimalle) gorustudugunuz bir insanla internet uzerinden sevgili olmaya basladiginizi soyluyorsunuz, onceki duyurulariniza, Almanya'ya 'kacirilmayi' dusunmenize filan deginmiyorum bile. Lutfen yazdiklarinizi objektif olarak okumaya calisin, ya da bir arkadasiniz bunlari size sorsa ne derdiniz? Gercekten terapi gormeyi degerlendirmelisiniz. Bir cikis yolu ariyorsunuz sanki su anki hayatinizdan, yasam beklediginiz gibi gitmemis de 20 sene onceki bir seye tutunmaya calisiyor gibisiniz.
0
kassiopeia
(15.07.25)
(10)

Nasıl bir ilişki istiyorsunuz?

messina123
Sb.Benim için toksiklikten uzak, yanımda hanım hanımcık olacak, benim de ona dünyada cenneti yaşatacağım bir kızla ilişki yaşamak isterim. Çıkmıyor maalesef böyle insan
Sb.

Benim için toksiklikten uzak, yanımda hanım hanımcık olacak, benim de ona dünyada cenneti yaşatacağım bir kızla ilişki yaşamak isterim. Çıkmıyor maalesef böyle insan
0
messina123
(06.07.25)
-sigara kullanmasın mümkünse

-geçmişte sevdiği ve sevildiği bir ilişkisi olabilir bu doğal ve sorun değil ancak günübirlik haz odaklı ilişkiler yaşamamış olsun ya da geçmişinde ciddi değilim ama takılalım diye yaşadığı ilişkiler olmasın,

-dateapp,tinder geçmişi olmasın

-yanımda hanım hanımcık olmasına gerek yok birlikte yeri gelir şımarılır

-sevdiğini belli etsin ben yeterince belli eder ve şımartırım sorunları çözerim

-yalan söylemesin , trip atmak yerine problemi söylerse durumu düzeltirim

-kafam eser bir tost denemek için ya da onun istediği şeyi almak için 1500 km giderim, konser vs gezer, gece birlikte gezeriz bunlara uyum sağlasın
yani yöndem olsun mümkün mertebe uyum bunlar
0
ercu cozer
(06.07.25)
Artık insanlar ilişki istemiyor gibi geliyor.Yine de birlikte güzel zaman geçirebileceğim, darlamayan , açık görüşlü biri.
0
pembediken
(06.07.25)
Kafası benim kadar karışık olmasın ama halden de anlasın. Eğlenceli, kibar ve zeki olsun. Toksik bir dogruculuk ve yalan söyleyememek gibi sosyal zeka noksanları. Beni kendimi daha çok ifade etmek noktasında zorlasin. Falan filan.
0
sekizdokuzon
(06.07.25)
6 ayda tanışıp, söz, nişan, düğün yapıp evlenmek istiyorum. herşey hızlı gelişsin.
birbirimizi tanıyacak çok zamanımız olur evlendikten sonra.
biriyle 8-10 sene bile birlikte olsan yüzde yüz tanıyamıyorsun sonuçta..

dürüst, sadık biri olsun, bir de iletişimimiz güzel olsun.
aynı şeylere gülelim, aynı şeylerden keyif alalım,
kısaca konuşabilelim.
hayata dair, insana dair, sevdiğimiz şeylere dair..
uzun uzun konuşabilelim..

başka da birşeye gerek yok zaten.
0
sessizsakinbir
(06.07.25)
Friends with benefits.

Poligamist olacak sekilde.
0
feastofthedamned
(06.07.25)
Mutlu, pozitif, diyalogdan yana, boş konuşmayan, çok okuyan, instegramı olmayan, ne yana gideceğini yol ayrımına gelince karar verecek kadar gezmeyi seven, mutfak becerisi olan, sigaraya uzak, alkole yakın, sinema tiyatro kültürü olan, evcil hayvanı olmayan, ev hanımı veya home office çalışan, sağlıklı beslenip spor yapan, her konuda farkındalığı yüksek,
0
Mirket
(06.07.25)
az konuşan, gelenekçi, utangaç, bebek taklidi yapmayan, sigara-küfür-maskülenliği olmayan, fiziki olarak temiz, dövmesiz, bana hep gülümseyen, daha önce flörtü olmamış (evlenip boşanmış olabilir) hamarat biriyle direkt evlenmek isterdim.
0
ya ben lan neyse
(07.07.25)
Evli mutlu cocuklu
0
sonsuz
(07.07.25)
Siddet eğilimli, öfkeli biri olmasın.
Sigara içmesin.
Her şeyden konuşabilelim.
En ufak sorunda pes etmesin.
Gereken yerde sorumluluk alabilsin.
Kimseye kin tutmasın.
Cömert olsun.
0
buzbebek
(07.07.25)
flort gecmisi, dating app gecmisi ve seks gecmisi olmasin oyle mi? lol. 18 yasinda birine bakmalisiniz o zaman ki o bile garanti degil.
0
baldur2
(07.07.25)
(18)

Bir erkeğin sevgilisi hakkında yaptığı şu espri sizce normal mi?

64654942
Birkaç gün önce şahit olduğum bir olay. Ortamda birkaç aydır birlikte olan iki sevgili, onların ortak birkaç yakın arkadaşı (kızlı erkekli) ve erkeğin birkaç yakın arkadaşı olan erkek var. Erkek kişisi konuşkan, ağzı iyi laf yapan, komik ve arkadaş ortamında cinsel esprileriyle ünlenmiş birisi. Bu e
Birkaç gün önce şahit olduğum bir olay.

Ortamda birkaç aydır birlikte olan iki sevgili, onların ortak birkaç yakın arkadaşı (kızlı erkekli) ve erkeğin birkaç yakın arkadaşı olan erkek var. Erkek kişisi konuşkan, ağzı iyi laf yapan, komik ve arkadaş ortamında cinsel esprileriyle ünlenmiş birisi. Bu esprileri ya kendi üzerinden ya erkek arkadaşları üzerinden yapıyor ve daha önce tanıdığı bir kadınla ilgili yaptığı hiç görülmemiş. Özel hayatında ise kıskanç, fazla sahiplenen, detaylara kafayı fazla takan, kadının hayatına fazla karışan bir profil çiziyor.

Mevzu şu:

Kadın sevgili kişisi ve erkeğin de yakın arkadaşı olan diğer kadın birlikte komik bir reels çekmeye çalışmış. Gülmeme challenge gibi bir video. Ağızlarına aldıkları suyu püskürtmemeye çalışıyorlar ama genelde çok gülmüşler ve izledikleri her videoda her yer su olmuş.

Bu video hakkında ortamda biraz konuşuluyor ve videoyu ilk defa izleyen erkek sevgili kendi sevgilisini kastederek "suyu etrafa püskürtmek yerine keşke yutsaydı, genelde yutuyor çünkü, hem protein de oluyor, ağzındaki de su nihayetinde, hem etrafı kirletmemiş olurdu" gibi cümlelerle bir "şaka" yapıyor ve kendi şakasına çok gülüyor. Erkek arkadaşları hafif gülerek abii bu da denmez ama diyor, ortak yakın arkadaş olan kadın off ama yapma ya diyerek gülüyor, kadın sevgili de hafif gülümsüyor.

O an bu olay geçti gitti ama arkadaşlar arasında sonradan epey konuşuldu. Hele de normalde sevgilisini aşırı kıskanan, kısıtlayıcı bir karakter olduğunu her şekilde belli eden bir erkeğin bu esprisi garip bulundu. Erkeğin kadının Instagram'daki hafif dekolteli, sırtı açık, minili eski fotoğraflarını sildirmesi, takip ettiği arkadaşı olan erkeklerin çoğunu takipten çıkarttırması, arkadaşlarıyla tatile gitmesine veya erkek arkadaşlarıyla görüşmesine kendi tabiriyle izin vermemesi gibi durumlar söz konusu.

Hepsini bir kenara bırakarak yorumlarsanız size göre bu espri normal mi? Öylesine basit ve üzerine çok anlam yüklenilmemesi gereken bir şaka mı yoksa kadına yönelik özellikle arkadaş ortamında yapılan bir terbiyesizlik mi sizin gözünüzde? Kadın sorun etmiyorsa bizi zaten ilgilendirmiyor farkındayım ama böyle bir şeye şahit olsanız erkeğin şakasını üslubunu siz garipser misiniz diye merak ediyorum.
0
64654942
(15.06.25)
ciddi düsündügün kadin hakkinda kendi erkek ortaminda cinsel icerikli saka yapmazsin. adam kadinla ciddi düsünmüyor, takiliyoruz falan diyordur anca.

bir kadin olarak böyle sakalari sevmedigim gibi yapan kisiden de hizla sogurum. belki erkek erkege bir ortamda daha komik olabilir insanlar icin ama benim icin fazla seviyesiz.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(15.06.25)
şaka meselesi çok kişisel. bazı kişiler arasında cinayete sebep olacak şakalar başka ortamlarda gülmekten diyafram yırttırabilir. birinin burada bu şaka için şöyle veya böyle demesi saçma bence o yüzden. bu şaka başta o çiftin, sonra da masadakilerin görüşüne kalmış. adam bunu yapabiliyorsa demek ki aralarında sorun olmuyor. masada da bu şakadan ötürü kızın gücenmiş hissedeceği birileri yoksa sorun yoktur. varsa zaten bunun kavgasını yapmışlar ve hatta belki de ayrılmışlardır şu an ben bu satırları yazarken.

garipsemek garipsememek de tamamen kişiye bağlı dolayısıya. normalde kuantum teorisi konuştuğum biri bi anda böyle bir şaka yaparsa garipserim ama bu tarz şakalarıyla tanıdığım birini garipsemem.
0
semaforo de medianoche
(15.06.25)
ciddi düşünmüyorlardır ikisi de birlikte takılıyorlar çevreye de ciddi ilişki imajı veriyorlardır. takılmacaları bitince ayrılırlar zaten.
çünkü sen sevdiğin kişinin '' yutma '' haline atıf yaparsan sen sevdiğin kişi ile aranda olan cinselliği insanların zihninde canlanacağı şekilde anlatırken ortamdakiler ister istemez zihninde bunu imajine eder, canlandırır hiçbir erkek de sevdiğini buna malzeme etmek istemez.
0
ercu cozer
(15.06.25)
ciddi düşünmemeyi getirdi aklıma.

ha çok yakın arkadaş grubuysa mevzu bahis olmazdı, üstü kapatılırdı. Hiç kimse aklına karpuz kabuğu düşürmezdi, içsel çözüm beklenirdi çiftten.

Ama her ortamda böyle 1-2 kendini bilmez çıkıyor.

Özetle kişisine göre sonuç.
0
baldan kaymak
(15.06.25)
Abooo, ayrılmayan kadın karaktersizdir.
0
Shepard
(15.06.25)
Ayrıl coco
0
mor oje
(15.06.25)
Arkadaşlar insanlar çeşitli şeylere gülüyor diye bu bir espiri olmuyor. Ben karışık vermezse ölecek hastalığına tutuldum bu günlerde. Ben de onun seksteki performansıyla iligili bir “şaka” yapar ve konuyu temelinden kapatırdım.
0
tiredofwaiting
(15.06.25)
Yazdığın şeylerin hepsini bir kenara bırakmadan yorumlarsam adam dayaklık.
Adamın özel hayatındaki sıkıntılarını kenara bırakıp yorumlarsam;
Densizlik. Hayatındaki kişi kim olursa olsun ciddi düşünsen de düşünmesen de böyle bir şaka uygun değil. Tam olarak burada yazdığın gibiyse aşırı da uzatmış şaka artık komiklikten de çıkmış, rahatsız edici olmuş.
Şu kötü şaka için arkalarından bu kadar konuşturmaya değdi mi ya gerçekten. Kıza çok üzüldüm umarım ayrılır.
0
mutekebbir
(15.06.25)
erkeğin yaptı o. çocukluğu. erkek filan değil benim gözümde böyle birisi.
0
adivar
(15.06.25)
Cinsel şaka yapmak=ciddi düşünmüyor kafasındakilere sallamak istedim ama olay o kadar saçma ki bu seferlik es geçiyorum onları.

1-kendinden hariç birinin cinsel pratiklerini 3. kişilere açık etmek edepsizliktir.
2-su zaten yutulan bir şey, sperm yutmakla kıyaslanması saçma. Esprinin kendi bir boka benzemiyor.
3-sırt dekolteli fotoğrafını sevgilisi istedi diye silmeyi kabul eden kadın bu saçmalığa da gülümseyerek karşılık vermek zorunda kalır.
4-su püskürtmeli gülmeme challenge vidyosu çeken insan seviyesi için şaşırtmayan olaylar yaşanmış, oyna devam.
0
Bruce
(15.06.25)
Aşırı sağlıksız bir “errrrkek” olma şovu. Şahsi fikrim iğrenç olduğu yönünde. Özel olanı kamusal alanda teşhir edip o insanı küçültmek kadar rezil bir şey olamaz. Her şeyi şakaya vurma kartına da sığınamaz bunu yapan kişi. Kadın kamusal alanda ‘ahlaklı, sade, kontrollü’ olacak ama o kadının cinselliğini kamusal alanda alaya alarak konuşabilecek, oldu anam... Kaldı ki ilişkide iki kişinin sınırları sadece onlar arasında kalmıyor ki; ilişkinin dışa yansıyan dili, üçüncü kişilere de yansıdığı için toplumsal düzeyde de anlam üretiyor.

İnsanların özgüvensizliklerini bu şekilde kompanse etmeye çalışması ne kadar çirkin bi şey ya. Öğkk kus.
0
vedatchilipeppers
(15.06.25)
Düşük profil bir espri anlayışı ve yanındaki kadına saygısı olmayan bir keke görüyorum hikayede.
0
thesomberlain
(15.06.25)
Bu adamı fazla simartmis etrafındaki insanlar. Ben aynı arkadaş çevresinde bulunmak istemezdim.
0
encokbenisevinnolur
(15.06.25)
Hem erkek(!) hem komik olduğunu kanıtlamaya çalışmış. Bu bir espri değil. Böyle bir profilin sevgilisi da arkadaşı olmak istemem.
0
asteriks
(15.06.25)
Bence her şeyden öte gereksiz olmuş. Konusundan bağımsız olarak güzel bir şaka değil. Laf oturmamış, alaka yeterli değil. Bu açıdan da konunun hassasiyeti daha çok öne çıkmış, daha bir densizce durmuş.

Ortamı bilemeyeceğim, bence başkasının özel hayatını alakasız kişilerle paylaşmak hiçbir açıdan iyi değil. Ama bence esas sorun şakanın cidden kötü olması. Belki çok denk düşen bir anda bir anlık boş bulunma sonucu söylense böyle hissettirmez ama bu haline bakınca artniyetle söylenmiş gibi duruyor, boş bulunma durumu yok, çünkü şaka alakasız. Söylenmek istendiği için söylenmiş. Rahatsız edici x2
0
akhenaten
(15.06.25)
Çok yakışıksız ve komik diil.
0
(15.06.25)
ilginç. bi insan neden böyle bir şeyi duyursun ki? bence cinsel sıkıntıları var veya bir yeterizlik içinde. böyle duyurarak baskılamak istemiş sanki. ama kızı harcamış.

bana da ciddi düşünmüyor takılıyorlar dedirtirdi duysam.
0
ananiyimioguz
(15.06.25)
Sevgilim ortamda benimle ilgili böyle bir şaka yapsa eski sevgilim olurdu. Tutarsız biri bir kere, yobaz barzo gibi kıyafet kısıtlamaya çalışıp arkadaş sildirecek -ki onları da asla yapmam- sonra böyle laubali cinsel esprilerine alet edecek…
0
ekimoloji
(16.06.25)
(11)

duyurudaki okuduğunu anlama oranları

respect
son zamanlarda soru ve cevaplara baktığımda çok alakasız şeyler görüyor ve tiksiniyorum.siz ne düşünüyorsunuz?
son zamanlarda soru ve cevaplara baktığımda çok alakasız şeyler görüyor ve tiksiniyorum.

siz ne düşünüyorsunuz?
0
respect
(09.06.25)
Yüzde 37.4 bence.

Ben tiksinmiyorum, yıllardır buralarda sürterim tiksineceğim bir şeye denk gelmedim. Zaten tarama yöntemiyle okuyorum ilgimi çekmiyorsa direkt geçiyorum.
0
vedatchilipeppers
(09.06.25)
anlama oranlarının oldukça düşük olduğunu düşünüyorum.
Verilen cevapları hiç okumayıp yorum yazanları, başlığı görmüş çok vakti yokmuş yardım da etmek istemiş kim ne demiş bakamamış diye yumuşatıp hoş görüyorum da sorudan bağımsız cevapları hatta bazen başka bir sorunun cevabını yazanları anlayamıyorum. arada tiksindiğim oluyor.
0
a perfect lie
(09.06.25)
Sorularda bir görünürde sorulan, bir de gizli ajanda oluyor. Buradaki insanlar birbirlerinin tarzını az çok bildiği için esasında ne sormaya çalıştığını anlıyor, ona göre cevap veriyorlar. Okuduklarını anlamadıklarından değil, buradaki herkesin TYT/ÖSS Türkçe'yi full çektiğine eminim.
0
sekizdokuzon
(09.06.25)
Bundan şikayetçi olanlar da aslında yazılanları pek anlamıyor. Kötü bir sey yazmiyorsun ama sırf bekledigi cevap olmadigi icin veya gecmis olaylardaki intikam seysi yuzunden cevabini yanlis buluyorlar.

Örnek kahvedesu bana ozelden yazmis, soru sormus az once. Cevap yazamadim cunku engellemis xd.

Buradakilerin çoğu, sözlükte makarna kafa diye dalga gectikleri insanlara cok benziyorlar. Karsit görüşlü olup iki cümle tartışmazsin. Kaldiramiyorlar.
0
Shepard
(09.06.25)
Ben yazi uzunsa okuyamiyorum. Yazim yanlisliklari, cümle kopukluklari derken kafam karisiyor.

Bazen de telefondan girince hizli hizli kimi zaman yanlis da okuyorum napalim :P
0
sonsuz
(09.06.25)
Okumuyorlar tamamen veya okuyorlar ama anlamiyorlar. Cogu kullanici bu sekilde. Genel olaraksa yeni nesil ozellikle anlama sorunu yasiyor bence.
0
Kittie
(09.06.25)
Bazı kullanıcılar soruyu soruyor ve cevabının kendi kafasindakilerle sınırlı olduğunu sanıyor. Sorunun esas sebebi söylendiğinde bunu soruya cevap olduğunu görmüyorlar. Böyle kullanıcılar da var.
0
kisa
(09.06.25)
Evet soruda tüm bilgiler var mesela erkeğim yazıyorsun kadınmışsın gibi cevap veriyorlar. Adhominem de yaygın mesela diyorsun ki şu olayda x’in yaptığı doğru mu? Diyorsun. Cevap y kendine baksın önce falan oluyor o ayrı konu abicim soru basit burada x in yaptığı doğru mu:) gibi umarım anlatabilmişimdir. Çok haklı tespitiniz.
0
ercu cozer
(09.06.25)
@ercu ikimizin yorumunun kesişimi üzerine yazayım dedim Bunu şahsi bir şey değil Ama verdiğin örnek benim söylediğim şey de yakışıyor biraz
Diyorsun ki X'in yaptığı doğru mu Cevap ye önce kendine baksın
X'in yaptığının doğruluğunun sınırlarını nasıl çizeceğiz burada Yani gidip x Y'ye yumruk attıysa Bu doğru mu dediğin zaman bu doğru değil ama y ona yumruk attıysa X'in de yumrukla cevap vermesi kadar doğal ve beklenen bir şey yok buradaki iş doğru mudan ziyade Ya ne olacaktı Ne bekliyordun olur Ve bunun için de asıl sebep yeğenin davranışı ise burada verilen cevap gayet yerinde olabilir
Dikte ettirdiğim için noktalama işaretleri eksik Ama sanırım demek istediğim anlaşılmıştır ama bence bunun üzerine konuşulabilir
0
kisa
(09.06.25)
Maalesef okuduğunu anlama oranları çok düşük ve üstelik duyuruda faşist-ırkçı-cinsiyetçi de baya var ve bunlar sinek gibi mide bulandırıcı olduğundan duyuruya az girer-az yazarım.
0
blue rebel motorcycle club
(09.06.25)
Shepard'a bir noktada katılıyorum: Bazı yazarlar sadece istediği cevabı duymak istiyor ve eleştirildiğinde/onaylanmadığında olaylar farklı yöne evriliyor.
ercu çözer'e de katılıyorum, kimi yazarlar mesela soruya cevap vermek yerine karşısındaki kişiye saldırmayı, laf sokmayı tercih ediyor.

Ben artık bunları kişisel olarak oldukları şekilde kabul ediyorum. Onları konuşarak değiştiremem, ne buna takatim var ne de insanların değişmeye karşı isteği.
0
rakicandir
(09.06.25)
(6)

650 Bine Kadar Otomatik HB Araç Tavsiyesi

zemberek
Merhabalar,Daha önce 500Kya kadar açmıştım ama tatmin eden bir araç bulamadım. Ne yapmak lazım bu bütçeyle.Yokuşta kaçma yapmayan, sanayiyle uğraştırmayan otomatik hb bir araç arıyorum.Nelere bakmak gerekir?
Merhabalar,


Daha önce 500Kya kadar açmıştım ama tatmin eden bir araç bulamadım. Ne yapmak lazım bu bütçeyle.


Yokuşta kaçma yapmayan, sanayiyle uğraştırmayan otomatik hb bir araç arıyorum.


Nelere bakmak gerekir?
0
zemberek
(05.01.25)
(bkz: Hyundai i20)
(bkz: Nissan Micra)
(bkz: Ford Fiesta)
(bkz: Honda Jazz)
0
zaman ilac degil insanlar unutkan
(05.01.25)
Abi 200 bin daha ekle 4-5 yasinda i20, rio falan al dememek icin kendimi zor tutuyorum. Iste 650 bin oyle sinir bozucu bir rakam, ice sinecek araba zor bulunur, ama sanki ice sinecek arabalar da cok yakinda gibi hissediliyor.
0
mbond
(05.01.25)
650'ye 200 daha eklersen hazır 850 olmuşken bunu bulan 150 daha bulur diyerekten 1 milyonluk araç bakarken bulacaksın kendini.
0
ercu cozer
(05.01.25)
herkese teşekkür ediyorum cevaplar için.

zaten kime sorsam üzerine şu kadar ekle bu kadar ekle diyor. canım sıkıldı artık. en son 300 - 400'e manuel bir şey alıp geçicem, artanı da yiyecem gibi duruyor.

bir de şunu sorayım size, otomatikte kaç km'ye kadar bakmak gerekir, şunu geçme en azından dediğiniz bir sınır var mı?
0
🌸zemberek
(05.01.25)
Honda, Toyota tam otomatikleri, tam bilmiyorum ama Honda icin 2005 oncesi tam otomatik, sonrasindan emin degilim. Arastirip bulmak lazim. Sanziman yagi degisimi de yapilmisa 40-50 binde bir falan, epey dayanabiliyor. 177 binde Euro civic aldim, sonra abime sattim, 330 binlerde elimizden cikti, sanzimanda yag degisimi haric birsey yapmadik.
0
mbond
(05.01.25)
teşekkür ettim hocam sağ olun, japon grubun sağlam dedikleri için şimdilik auris var aklımda bakalım hayırlısı.
0
🌸zemberek
(05.01.25)
(16)

ev satisinin iptali hakkinda dava

kaputt
selamlar, benim 2020 yilinda istanbul göztepe'de aldigim daire icin bana satisin iptal davasi acildi. daireyi o dönemin fiyatlarina göre 540 bine almistim. Apartman cürüktü ve 30 yillikti. Aldiktan sonra ev kentsel dönüsüme girdi simdi yeni bina var. Haliyle öyle bir yerde gayet yüksek fiyata satili
selamlar,
benim 2020 yilinda istanbul göztepe'de aldigim daire icin bana satisin iptal davasi acildi. daireyi o dönemin fiyatlarina göre 540 bine almistim. Apartman cürüktü ve 30 yillikti. Aldiktan sonra ev kentsel dönüsüme girdi simdi yeni bina var. Haliyle öyle bir yerde gayet yüksek fiyata satiliyor.
Hakim bilirkisi raporu istedi. Bilirkisi kafasina göre benim evi 250bine aldigimi (herhalde rayic bedele bakmis), ama evin su an degerinin 6 milyon oldugunu yazmis.
Eski eve dair de bir sey bulamadim degerlendirme yapamadim demis.
Aslinda yapmasi gereken o dönem 30 yillik bir evin o bölgede kaca satildigini bulmakti. Ki aldigimiz 540bin kiralik tutar zaten o dönem emlakcilarla görüsüp cikardigimiz uygun fiyatti. Ama simdi bilirkisi böyle sacmasapan ev 6 milyon bu 250ye almis deyince ben hakliyken suclu konumuna girdim ve kanitlayamiyorum.

Tabii ki itiraz edecegiz, ama elimizde eski evin projesi vs yok. O olmadan degerlendirme olmuyor demis. Apartmanin eski bir fotografi var. Ben nereden kanit bulabilirim. Bina beyanname örnegi diye bir belgem var. Eski tapu var. Yani ama evin 540 bine normal fiyata satildigini nasil kanitlarim ki ben?

Belki fikir verebilecek biri vardir. Haksiz yere aldigim eve zaten haciz vs kondu. Satisin usulune göre yapildigini kanitlayamiyorum.
Tesekkürler
0
kaputt
(19.12.24)
- Parayi elden mi verdiniz transfer mi?
- Tapu islemi sirasinda beyan ettiginiz tutar ne kadar?
- Whatsapp Yazismasi vs var mi?
- Konut Kredisi cektiniz mi? Cektiyseniz orada banka da soruyor zaten evi ne kadara aldiginizi.
0
nuevo
(19.12.24)
satisin iptalini isteyen kim?
0
turkuaz
(19.12.24)
@nuevo transferle verdim, tapuda 540 gösterdim, whatsapp yazismasina bakmamistim bakabilirim, konut kredisi de cektim. ve bu dediklerinizin, whatsapp haric, hepsini kanit olarak sunduk.
ama hakim bilirkisi istedi. ve sonuc olarak bilirkisi bu sacmasapan raporu sundu. satis tutarina bile 250bin göstermis.

@turkuaz o detaylar cok sacma. ben anneannemin evini aldim, ve bunu teyzem, dayim ve annemden aldim. 3 pay. O sirada dayimin borcu varmis. haberimiz yoktu, o da borcu aldigi parayla kapamamis. banka da varlik yönetimine devredip dava acilmis. bize aile icinde mal kacirmadan actilar iptal davasini. eve de ihtiyati haciz kondu filan.
0
🌸kaputt
(19.12.24)
Bir avukata danisin. Tapuda 540 gosterdiyseniz ve de odemesini yaptiysaniz elinizde kesin kanit var. Haksiz durumda falan degilsiniz.
0
nuevo
(19.12.24)
Pardon tapuda 250 gözüküyormus bedel. Bende banka kayitlari var satis bedeli olarak. Noter islemleri de vardi ama orada tutar var mi hatirlayamadim.
ama 250-540 cok fark etmiyor. adam evin degerine 6 milyon diyor zaten.
0
🌸kaputt
(19.12.24)
geçmiş olsun kaputt, emin olmak adına soruyorum, size satan kişi mi satışın iptal davası açıyor?
0
liberal
(19.12.24)
Muvazaaya dayalı tapu iptali davası mı bu?

ev gerçek değerinin altında bir rakam gösterilerek satış yapılmış görünüyor.

diyelim ki evin o zamanki değeri gerçekten de 540 bin, ama tüm resmi işlemlerde 250 bin göstermişsiniz. yani ilk önce burada bir yanlış beyan ve vergi kaçırma durumları var.

ikinci olarak satış normal ederinin altında bir rakama, 2. derece yakına satılmış.

üçüncü olarak dayı, borçlu olduğu kişi veya kurumdan kaçınmak, evin hacze uğramaması için bu işlemi yapmış.

haliyle dava konusu ve veriler tamemen davacı taraftan yana benim fikrim.

bilirkişi de gayet doğru bir rapor vermiş, tapuda görünen satış fiyatı 250 binse, 250 bindir.
0
reanarchy
(19.12.24)
@liberal yok, üstte yazdigim gibi varlik yönetimi, borcuna karsilik:

"ben anneannemin evini aldim, ve bunu teyzem, dayim ve annemden aldim. 3 pay. O sirada dayimin borcu varmis. haberimiz yoktu, o da borcu aldigi parayla kapamamis. banka da varlik yönetimine devredip dava acilmis. bize aile icinde mal kacirmadan actilar iptal davasini. eve de ihtiyati haciz kondu filan."
0
🌸kaputt
(19.12.24)
@reanarchy yani dediklerinizde bir tek tapu konusu dogru. Muhtemelen gözüken tutar buydu benim üzeirme gecirirken ve bu degistirilmedi.
Islemi ben yapmadim, vekaletle yapildi hepsi. Tabii olaylarin buraya gelebilecegi düsünülmedi.

Fakat 2020 yilinda 500-600bin tl olan bir apartmana; su an yerine yapilan sifir apartmana bakarak 6 milyon deger bicilmesine nasil dogru diyorsunuz anlamadim. Bu bana haksizlik degil mi?
Sonuc olarak senaryoyu böyle yazinca evin tamami dayimin olsa ok diyecegim, ama ben 180bin paylari herkese ödemisim kaniti var. o günden itibaren evin tüm vergilerini masraflarini ödemisim hepsinin kayiti var. zaten o evde benim annem babam yasiyordu, ve o tarihten sonra da buna devam etmisler. ben evi annemler icin almistim.
Yani dayim sadece 1/3 hisseye sahip nasil hacze engel olmak icin bana satmis olabilir.

Ayrica satis normal degerin altina yapilmadi, hatta ben kimseye haksizlik yapmamak icin tek tek emlakci gezilmesini istedim. Ortak kararlar herkes 540bine anlasti.
Bunlarin hepsi gercek ama sorun bunlari kanitlamasi aile ici oldugu icin cok zor. Her kanit ama bunu da göstermelik yapmis olabilirsinize geliyor.

Hepsini gectim, ben kentsel dönüsümdeki ev icin ayrica bir de neredeyse ev parasi kadar masraf yaptim üstüne.. ama hala dayim icin mi yapiyorum bunlari?
0
🌸kaputt
(19.12.24)
@kaputt kişisel olarak aile ilişkilerin veya onu bunu boşuna mı yaptım yakarışının muhattabı ben değilim, yukarıdaki soruda ve altına verdiğin kendi cevabında belirttiğin noktalara göre davanın seyri bu yönde ilerliyor. ben hukuki olarak davanın nasıl göründüğünü, bilirkişi'nin nasıl yorumladığını, hakimin de muhtemelen nasıl karar vereceğine yönelik fikrimi belirtiyorum burada.
0
reanarchy
(19.12.24)
geçmiş olsun. evin 1/3'ü hissesi dayınızındı siz satın almadan önce. dayınızın da bankaya/varlık yönetim şirketine borcu vardı. varlık yönetim şirketi dayınızın payını satıp alacağına kavuşacaktı ancak siz daireyi satın aldığınız için alacağına kavuşamadı ve dava açtı dediler ki bunlar aile içinde mal kaçırıyor dayı borcu ödememek için muvazaalı işlem yapıyor dediler. açıkçası durum biraz lehlerine gibi görünüyor. dayınızın bu varlık yönetim şirketine ne kadar borcu var eğer ödenecek bir şey ise dayınız ödesin gerekirse siz de destek çıkın bu işi belki öyle temizlemek daha kolay olur.
ama bu dayınızın tek borcu muydu ondan da emin olun çünkü ondan kurtulmuşken başkasının açacağı t.i. davası ile uğraşmayın.

evet siz daireyi 200'e 500'e almış olabilirsiniz ama almasaydınız bugün daire 6 milyon iken dayınızın payına isabet edecek olan tutar 2 milyon idi bu durumda alacaklı tarafın belki alacağı 1.5 milyon oldu ve şimdiki değeri alacağını karşılıyor alacaklının.
bence sorunu dayınızla birlikte çözün.
0
ercu cozer
(19.12.24)
benim de burada yazma sebebim su. bana yardimci olacak bir fikir ariyorum. haksiz bir satis yapilmadi, her seyin kaniti var. 540 olmasin 250 olsun. bu sahte bir satis degildi. ben bunu nasil kanitlayabilirim. cünkü su anda eve 6 milyon deger bicilmesi cok büyük haksizlik. benim sunabilecegim nasil kanitlar var.
gercegi biliyorum, ve bunu kanitlamaya calisiyorum. bu konuda yardimci olabilecek fikri olan varsa cok sevinirim.
bir de kendim mi bilirkisi tutturmaliyim evin o dönemki degerini hesaplasin, zaten o döneme bakildiginda 500-600 bin bandinda evler. bu bile kanitlansa bizim icin avantaj olacak.
0
🌸kaputt
(19.12.24)
dostum anlamıyor musun herkes dili döndüğünce anlatmış , madem bu kadar önemli buradan aldığn akıl ile olmaz avukat ile birlikte hareket et. ama şunu bil hukuk senin sitemlerinle işlemiyor. sana millet yardımcı olmaya çalışıyor sen borcu biz yapmışız ya da hakim bizmişiz de kararı vermişiz gibi bize sitem ediyorsun.Allah yardımcın olsun işi gücü bıraktım sana yazdım.
0
ercu cozer
(19.12.24)
@ercu cozer
cevabim size degildi, siz cok güzel özetlemissiniz, onu sonradan okudum, tesekkür ederim.
dediginiz cok mantikli. o dönemde evin kentsel dönüsümü fikri de yoktu. ev ben evi aldiktan 2 sene sonra kentsel dönüsüme girdi.
0
🌸kaputt
(19.12.24)
4 sene önce 500 bin olan evin değerinin bugün 6m olması neden haksızlık ben de bunu anlamıyorum, aslında haksızlık evet ama tüm ülkeye haksızlık, ne yazık ki emlak fiyatları son yıllarda bu kadar hızlı artıyor.

ayrıca ortada kentsel dönüşüme girip yenilenen bir yapı var, yani o zamanki değeri 500'se şu anki değerinin 6m olması gayet normal, hatta az bile sayılabilir artış oranı.

burada senin yoğunlaşman gereken nokta satış fiyatı veya güncel değeri falan değil. bilirkişi sadece hakimin bana o zamanki satış değerini ve bugün satılsa değeri ne olurdu bunu tespit edin sorusuna cevap aramış.

senin yoğunlaşman gereken nokta, dayınla birlikte bir danışıklı dövüş şeklinde olmadığı, gerçekten de bir satış işlemi olduğunu ıspatlamak olmalı.

tüm hisse sahiplerine ödeme yapılmış mı? yapılmışsa kanıtı.
satış işleminden sonra evde yaşayan hane değişmiş mi? bunun kanıtı. evet ben bu evi aldım ama ananem yaşamaya devam etti ölene kadar dersen o iş olmaz. evi aldım, sonra da kiraya verdim bak bu da kira kontratı bunlar da kiralama süresince ödediğim vergiler dersin koyarsın kanıtı masaya.

gibi gibi kanıtlar gerekli.
0
reanarchy
(19.12.24)
evin paydaslarindan dayima ve teyzeme olan dekontlar var.
benim banka kredisi aldigimin kaniti var.
annemlere payi göndermedim, cünkü evde annanemle birlikte yasiyorlardi. annanem vefat edince annemle babam o evde ikamete devam ettiler. yani evi kiraya filan vermedik. ben annemlere kullanim hakki verdim. ev yikilana kadar orada yasadilar.
sonra evin masraflari, vergileri, belediye ödemeleri vs onlarin hepsini ben yapmisim.

O zaman tutara takilmayayim. bana sanki evin satis bedeli 500 deseler daha güclü bir kanit olurmus gibi geldi. cünkü o dönem ev her sekil satilacakti, annanem vefat edince. yabanci biri alacagina ben aldim. yani su an yeni degerin karsiligini dayim hic alamayacakti. 1/3 paysa, o dönemki para karsiligini alacakti. onu da benden aldi zaten.
Belki ben yabanci biri olsam bunlar hic yasanmayacakti. ama dayim borclu cikinca olan bana oldu.

baska da ne kanit gösterebilirim bilmiyorum.

bu arada cok tesekkür ederim hepinize zaman ayirip yazdiginiz icin.
0
🌸kaputt
(19.12.24)
(5)

Yaptığı hata dolayısıyla hocayı Cimer'e şikayet etmek

feastofthedamned
Bahsi geçen hoca ile ilgili dekanlığa bir dilekçe verdim ama oradan bir sonuç çıkmaması durumunda Cimer üzerinden şikayette bulunsam bir şey çıkar mı ?Bir şey olmayacak olsa dahi bu hoca müsveddesinin biraz tadını kaçırmak ve herkesi istediği gibi sindiremeyeceğini ona hatırlatmak istiyorum.
Bahsi geçen hoca ile ilgili dekanlığa bir dilekçe verdim ama oradan bir sonuç çıkmaması durumunda Cimer üzerinden şikayette bulunsam bir şey çıkar mı ?

Bir şey olmayacak olsa dahi bu hoca müsveddesinin biraz tadını kaçırmak ve herkesi istediği gibi sindiremeyeceğini ona hatırlatmak istiyorum.
0
feastofthedamned
(16.12.24)
Senin yazdigini tahmin etme ihtimali var mi ?
0
WithWorth
(16.12.24)
Bizim bölümde bir hocayı cimer'e şikayet etmişlerdi, çok geçmeden istifasını verdi gitti herif
0
pislick0
(16.12.24)
şikayet edip etmemek sizin takdiriniz ancak süreç şöyle işliyor. sizin şikayetiniz atıyorum x üniversitesine gönderiliyor orası ilgili dekanlığa dekanlıkta ilgili kişiye. sizin şikayet ettiğiniz metini veriyorlar adama o da cevap yazıyor veriyor.
sizin şikayetçi olduğunuzu biliyor tabi bu süreçte o kişi.
0
ercu cozer
(16.12.24)
Şikayet eden kişinin ben olduğunu bilmesini zaten özellikle istiyorum ki verdiğim dilekçeden onun haberi olacaktır mutlaka. Ama bugün dekanlıkta bu konuyu irdelerken bana "hoca üzerinde bir yaptırımı olmaz,eğer hukuksal mücadele vermek isterseniz bireysel olarak ilgilenmeniz gerekir" şeklinde bilgilendirildim. Sağlık olsun, kulağına kar suyu kaçırtsam bile yeterli.

@pislick hocam maalesef benim durumumda bu kadar extreme bir örnek yok yani bu şikayet sonucunda sırtı sıvazlanacak bir tip :)
0
🌸feastofthedamned
(16.12.24)
Şikayetin altı boşsa, haksız şikayetten size geri dönüşünü sağlayabilir bunu bilerek hareket edin.
0
koskoca kirpi
(16.12.24)
(7)

Hayatım sizce nasıl?

psmstc
Yaş 30. Doktora yapıyorum. Mezuniyetimle ilgili özel sektörde asgari ücretin iki katına çalışıyorum. İyi bir Eşim ve bir dünya tatlısı çocuğum var maşallah hepsine. Genel olarak iyi gidiyor gibi. Sadece son dönemde bir covid geçirdim etkilerini hala yorgunluk bitkinlik olarak hissediyorum. Onun dışı
Yaş 30. Doktora yapıyorum. Mezuniyetimle ilgili özel sektörde asgari ücretin iki katına çalışıyorum. İyi bir Eşim ve bir dünya tatlısı çocuğum var maşallah hepsine. Genel olarak iyi gidiyor gibi. Sadece son dönemde bir covid geçirdim etkilerini hala yorgunluk bitkinlik olarak hissediyorum. Onun dışında hayatım stabil. Ve sanki 30-40 yaş arası bu “stabilliğin dışına çıkmam gerwk hissi” taşıyorum. Ticaretle bir girişimle vb veya bir kitap yazmak gibi

Bir de çok kiloluyum bir türlü veremedim bir iştah kapatıcı ilaç mı kullansam acaba?

Sizce hayatım nasıl? Bana mentör olsanız çok sevinirim. Şimdiden çok teşekkürler…
0
psmstc
(01.12.24)
Kilo dışında hayatınızın kötü olduğunu, daha çok şey yapmanız gerektiğini falan söyleyen kişilere çok kulak aşmayın.
Galiba bizim cagimizin vebası da bu; mutlu evlilik, tatlı çocuk, stabil hayat = yetersiz. Hepimiz uçup kaçıp cosmaliyiz, sürekli daha fazlasını istemeliyiz falan. Burada da unutmam stabil hayat yaşayanlara laf atanlar çok olurdu, özellikle avrupa konusunda.

Siz önce daha fazlasını istiyor musunuz yoksa bu sosyal medyanın size verdiği bir baskı mı onu kesinlestirin. Onun dışında hayatinizla mutlu olun yani. Bunun yarısına sahip olamayan milyonlar var.
0
logisticsmanager
(01.12.24)
sağlık var.en önemlisi bu;sağlık ve aile. dünyalar tatlısı bir çocuk ,sevdiğiniz sadık bir eş de varsa diğer kriterlere bakmam bile. böyle bir rutinde hayır vardır.
0
ercu cozer
(01.12.24)
kiloyu 5 yıl içinde verdin verdin, sonrası imkansıza yakın bunu bil. bir dahiliyeciye git danış, belki bir şeylerin eksiktir ondan kilo alıyorsundur. zaten diyetisyene yönlendirir. zayıflatıcı ilaç dedikleri iğneden bahseden olursa kaçarak uzaklaş.

madem annesin, kendin için ve çocuğunun başında uzun yıllar durabilmek için sağlığını bir an önce düzeltmeye bak. o kilo ileride muhakkak başka sorunlara da yol açacak. gençsin, verirsin.
0
titanyum22
(01.12.24)
iyi: mutlu bir ailen, işin var.
kötü: türkiyede yaşıyosun, rutinlikten sıkılmışsın, kilolusun ve long covid ihtimali var.

global ölçekte kötü; ama türkiye özelinde eh işte bir hayatın var.
0
buenosdias
(01.12.24)
Çok kilolu bir 42 yaş teyzesi olarak söylüyorum lütfen ciddiye al:

Hayatına her gün muhakkak yürüyüş, bisiklet, yüzme, fitness gibi hafif sıklette bir sporu dahil et, her gün değişmez olayın olsun.

Sana enerji gelecektir, yaşama sevincin artacaktır, odaklanman iyileşecektir, ruh halin çok daha iyi olacaktır mutluluk hissin artacaktır...

Spora önem vermezsen yaşlılığa ilerledikçe enerjin daha fazla çekilir ve genç denecek yaşta ölü toprağı serpilmiş gibi, hayattan elini eteğini çekmiş gibi hissedebilirsin, lütfen kendine spor alanı aç. Bunu şimdi yapmazsan bir daha yapamama ihtimali var. Lütfen bunu çok ciddiye al.

Bir de mutlaka gece uykusu uyu, doğru zamanda, doğru şartlarda, doğru süreyle uyu. Hayatının en önemli iki unsuru bunlar. Lütfen bunları yap, kilo milo hepsi sıraya kendiliğşnden girecek bak göreceksin.
0
muhayyer divan
(01.12.24)
Ekliyorum:

Vaktinde, doğru şartlarda ve doğru süreyle uyumak ile her gün muhakkak yapılan yeterli miktarda hafif spor senin iştahını çok güzel azaltıp dengeye getirecek, tatlı tuzlu karbonhidrat vs krizi tamamen bitecek, gerginlik kaygı ve depresyona yatkınlık %90 azalacak, çok daha kolay sabreden, çok daha rahat tahammül eden ve kendi sınırlarını çok daha kendinden emin çizebilen biri olacaksın. Lütfen kimyasal işine girme uykuyu düzenleyip sporu hayatının değişmez unsuru yap yeter.
0
muhayyer divan
(01.12.24)
Buna "orta yaş bunalımı" diyebiliriz.

Hayatınız güzel görünüyor nazar değmesin, maaşallah.

Alanınızla ilgili kitap yazabilirsiniz, ticarret başka bir konu. Onu en iyi siz bilirsiniz.

Rutini kırmak için hobiler deneyin. Ya da turlara katılın.

Bir psikolog da size yardım eder.
0
anten
(02.12.24)
(4)

fitness kahvaltı

blackkmamba
fitness yapan arkadaşlar kahvaltıda ne yiyorsunuz? yumurta pek sevmiyorum. onun dışında genel olarak ekmek de yemiyor sanırım sporcular. kahvaltıda ne yapıyorsunuz?bir de diğer öğünlerde farklı besinlerden yararlanmak için farklı şeyler yiyor musunuz yoksa tavuk pilav mı genelde?
fitness yapan arkadaşlar kahvaltıda ne yiyorsunuz? yumurta pek sevmiyorum. onun dışında genel olarak ekmek de yemiyor sanırım sporcular. kahvaltıda ne yapıyorsunuz?

bir de diğer öğünlerde farklı besinlerden yararlanmak için farklı şeyler yiyor musunuz yoksa tavuk pilav mı genelde?
0
blackkmamba
(01.12.24)
Kahvaltı: Yumurta domates zeytin peynir yeşil meşil bi şeyler çay.

Diğer öğünlerde;

Karbonhidrat: Pirinç, rice of cream, patates, makarna.
Protein: Tavuk, hindi, balık, kırmızı et.
Yağ: Zeytinyağı, tereyağı.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(01.12.24)
Kendi planımdan örnek vereyim:

Kahvaltı vücudumun protein ihtiyacına göre yumurta ben bir tam bir de sadece beyaz olmak üzere iki yumurta yiyorum örneğin. 50 gr kadar falan peynir, 5-6 zeytin, bolca salatalık, domates ve yeşillik, bir dilim de sağlıklı bir undan yapılan ekmek. 1 porsiyon meyve

Öğlen: 100 gr proteinli bişey(tavuk, hindi, balık, ton, kırmızı et), 100 gr pirinç veya türevi ve salata

Akşam: 100 gr proteinli bişey, haşlanmış sebze ve yoğurt.

Bazen öğün atladığımda ya d ayumurtalı kahvaltı canım istemediğinde de yulaflı-süt-yoğurt-protein tozu ve meyve yapıyorum.
0
gergedan
(01.12.24)
kahvaltıyı pek sevmiyorum sabah erken olduğu için o yüzden zeytin peynir, proteinli fıstık ezmesi vs ile geçiriyorum. keyfim yerindeyse iki yumurta yiyorum.
öğlen ve akşam yemeklerinde et vs ile protein ihtiyacımı karşılıyorum.
eksik olursam protein bar ile takviye yapıyorum.
0
ercu cozer
(01.12.24)
Öğlen 12den önce bir şey yemem. Kahvalti yapmam.

Yiyecek olsaydim proteinli yogurt ile meyve falan yerdim. Ya da bir adet shake.
0
logisticsmanager
(01.12.24)
(2)

TOKİ'den ev satın alanlar tavsiye eder mi? memur maaşına endeksli taksit

tuy kalem
toki ile ilgili internette pek çok yorum var. bir de ekişicilere sorayım dedim.
toki ile ilgili internette pek çok yorum var. bir de ekişicilere sorayım dedim.
0
tuy kalem
(30.11.24)
TOKİ yaptığı evlerde maalesef kötü malzeme ve kötü işçilik kullanıyor. Henüz uygun halde olmadığımız için 12 yıllık evimize hâlâ bir iç düzenleme yaptıramadık, her şey TOKİ'nin yaptığı halinde. Ama mesela koridorun karoları saçma sapan bir şekilde kalktı. 3 tuvalet var üçünün de eşik taşı kırıldı ve yerinden çıktı. Evin içi püfür püfür esiyor vs. Bu evlere taşınıp da taşınmadan önce sıkı bir tadilat yaptırmayan varsa mutlaka bizim gibi maddi açıdan darlıkta olanlardır. Tadilatsız oturan yok nerdeyse.

Bu şartlar altında tercih eder misiniz bilmem, ben tercih ettirmem açıkçası.
0
muhayyer divan
(30.11.24)
yeni yatay mimari yapılan evleri güzel öncekilere göre. müteaahit ve prpjeye göre değişebiliyor elbette. ancak memur maaşına endeksli taksitle alıp , peşin ödeyip kapatabilirseniz sizin için karlı bir şey olabilir.
tokiyi ucuza çözmüşken satıp üstüne katıp daha güzel bir evde alınabilir.
ezcümle imkanınız varsa alın derim ben eğer proje ev içinize sindiyse.
0
ercu cozer
(30.11.24)
(23)

Para ve imkan varken gezmek mi yoksa biriktirmek mi?

tahirkemalbozoglu
Şu anda çoluk yok çocuk yok. Bize yetecek kadar para kazanıyoruz eşimle beraber. Yaş 34 lere geliyor, anadan babadan bir şey görmediğimiz için açıkçası gorgususuz, gorgusuzlukten kastım gerçekten gorgususuz yani bir yer görmüş değiliz, yurtdışına bir kere çıktık, dağ görmemişiz taş görmemişiz, farkl
Şu anda çoluk yok çocuk yok. Bize yetecek kadar para kazanıyoruz eşimle beraber.
Yaş 34 lere geliyor, anadan babadan bir şey görmediğimiz için açıkçası gorgususuz, gorgusuzlukten kastım gerçekten gorgususuz yani bir yer görmüş değiliz, yurtdışına bir kere çıktık, dağ görmemişiz taş görmemişiz, farklı bir medeniyet, kültür görmemişiz. Hal böyle olunca vakit ve imkan varken gezmek istiyoruz açıkçası fakat bir yanımızda hep "ulan oğlum biriktirsene paranı" diyor.
Ancak vakit geçince de işte şimdiki gibi gezmek görmek isteği olacak mı? Sağlık yerinde duracak mı? Örneğin çocukken her çocuk gibi sabahlara kadar oyun oynardım fakat her oyunu alamazdık, şimdi Bi heves ediyorum yarım saat sonra atıyorum elimden joysticki, yani her şey zamanında diyorlar ya o doğru, bu heves kaçtıktan sonra para olması da çok önemi kalmıyor açıkçası, siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?
0
tahirkemalbozoglu
(29.11.24)
bence gezmek ya. zaman geri gelmiyor. keşke çocuk olmadan biraz daha gezseymişiz diyorum bazen.

tabi ki insanın kenarda kara gün parası olmalı da. 50 attınız diyelim onu 100-150 yapacaksınız diye de hayatı kaçırmanın bi manası yok.
0
elorelia
(29.11.24)
bu konuyu gezmek vs. para biriktirmek olarak değil de deneyim kazanmak vs. emtia almak olarak değerlendirebilirsiniz. önemli olan 1-3-5 yıl sonra sizi ev-araba almak mı mutlu edecek yoksa 1-3-5 yıl sonra gezmekten edineceğiniz yeni deneyimlerin hayatınıza getireceği mutluluk mu? ben ikisini de biraz yapmaktan yanayım, biraz kenara para ayıralım ama biraz da yeni tecrübelere yelken açalım. insanız, bu hayata bir kere geliyoruz ama iyi günler olduğu kadar kötü günler de var.
0
benaslinda
(29.11.24)
Bir insanın işsizlik durumunda kendisini 4-5 ay idare edebilecek parası olması yeterli bence birikim için.
Sonrasında çok kasmamak lazım ve gezebildiğimiz kadar gezip görebildiğimiz kadar çok şey görmeliyiz, sonrasında bunun pişmanlığı daha büyük oluyor bence.
0
mutekebbir
(29.11.24)
Biriktirmek. Çevremde iki genç aile 10-12 yıl dolarla kazandı. Yedi içti gezdi. Sonra işler bir iki yıl ters gitti, kaliteye alıştıkları için harcamaları hemen azalmadı. Bir sürü borçları var kapıya icra geldikçe ,bankalar aradıkça keşke gezeceğimize köşeye 3 kuruş atsaydık diyorlar şimdi.
0
ercu cozer
(29.11.24)
ikisinin de bütcesi vec planı farklı olmalı ki insan ilerde birinden pişman olmasın. Kazancın bir kısmı ile birikim ve uzun vadeli plan yapılmalı, bir kısmı ile de tatil ve gezi planı. Kazançlar elbette yeterli gelmeyebiliyor özellikle günümüzde ancak burada da öyle düşünüyorum ki hedefler zamanında belirlenirse ve doğru planlamalar yapılırsa, uygun teklifler kovalanırsa mümkün.
0
va
(29.11.24)
Cocuk yokken gezmis ve biriktirmis biri olarak soyluyorum.
Kesinlikle gezin. Gezmeye "gezmek" diye degil, tecrube edinmek diye, dunya gorusu edinmek diye bakin. Bakis aciniz ne kadar degisirse hayattan o kadar zevk alirsiniz.
Parayi yine kazanacaksiniz, zaten cocuk yapma plani gelince gotunuzu oyle bir sikacaksiniz ki, aile buyukleri "ehe ehe cocuk rizkiyla gelirmis bak sans iste" diyecek bilip bilmeden. Siz isin bilincinde insanlar olarak calisiyor olacaksiniz zaten.
Diger arkadaslarin da soyledigi gibi, 6 ay- 1 yil kendinizi sikinti etmeden yasatacak parayi koyun kenara, sonra kalanla kendi capinizda gezin ve tecrube edinin.
0
quaker
(29.11.24)
denge diyorum.
para biriktirmek sart. cocugu birak, emeklilik sistemlerini de görüyorsun.
ama gezmek de sart. yoksa mezarliktaki en zengin adam olmanin tadini cikarirsin anca.
0
robert bosch
(29.11.24)
3 kazanıyorsak eğer 2 / 1 iyi bir oran. 2 yiyelim, içelim, gezelim ama 1 de biriktirelim. Yaş aldıkça insanın hayata bakış açısı değişiyor ama bir yandan da enerji bitiyor. Bana birisi şimdi kalk Ugandayı gezelim dese amaaan otur oturduğun yerde derim. Hant hant yürünecek yaşı geçtim daha fazla konfor arayışındayım.
0
charbiel
(29.11.24)
Çocuk varken gezilmiyor, yokken çok rahat ancak şu ekonomik koşullarda zor. 2 memur maaşıyla aynı yıl ingiltereye gidip araba almıştım, şu an bu mümkün değil. Hem enflasyon hem kur hem de hükümet 2023te yurt dışı harcamalarını taksitlendirmeme kararı aldı. Gezmek için zor bir dönem ama mal içinde 10 yılını kitlemeye gerek yok. En kral arabaya binsen ne en güzel evi alsan ne. Bu ülke böyle haldeyken gezcen yoksa psikolojin bozulur.
0
mikahakkinen
(29.11.24)
yillik butce yapin. gelirin %20si birikim %20si tatil %60i harcama %10u worst case scenario butcesi olsun. boylelikle ne yarin ne olacak endiseniz olur ne de tatile gidecek paramiz yok endisesi. ha oyle bir gelir yoksa ortada realist olacaksin. tek basina olmadigin icin esine, ailelerinize karsi sorumluluklariniz var. gelecek kaygisi varken tatil yapmayacak evde oturacaksin.
0
buenosdias
(29.11.24)
gezin. paranın tamamını gezmeye gömün demiyorum ama gezin. gezmediğim her sene için pişmanım arayı kapatmaya çalışıyorum.
0
jelly bear
(29.11.24)
Normalde "lamı cimi yok, şu devirde parayı harcamak mantıksız" derdim ama sizin açıklamayı görünce fikrim değişti. Ben; durumlar iyiyken çok gezdim, hevesimi aldım. Benim olduğum yerden böyle demek kolay.
Yine de gezmeyi tozmayı dahi tutumlu şekilde yapmanızı önermek istiyorum.
Önce vizesiyle şusuyla uğraştırmayacak, nispeten daha yakın yerlere gidip gezginliği deneyimlemenizi tavsiye ederim. Gezginliği deneyimlemek de önemli. Nelere ne kadar harcanıyor, ne konularda sıkıntı yaşanıyor... vs gibi konuları bi kafada oturtup sonradan açılmaya başlayabilirsiniz.
0
norek
(29.11.24)
cocuklar dogmadan gezebildiginiz kadar gezin. Biz Turkler cocuklarla birlikte gezmeyi yuksek cogunluka beceremiyoruz
0
turkuaz
(29.11.24)
2 hafta yıllık izinle ne kadar gezilebilir ki
bence ortada bir sorun yok
önemli olan güzel vakit geçirmek
ev ve araba varsa istediğinizi yapın helalinden
0
bir soru sorcam
(29.11.24)
gezip görmek. hayatı deneyimlemek güzel. ama biraz yatırım da yapılabilir.
dediğin gibi sağlık açısından yapamayacak duruma gelebilir insan, ve göçüp gidebilir de...
0
ermanen
(29.11.24)
offf çok çok zor soru.

bence 40a kadar birikim yapın, vücudunuzu sağlıklı tutun. 40tan sonra gezin. o zamana kadar kitap okuyun bol bol. gezip görmeyle eşdeğer olmaz tabii ama gözle görülür açıklığını kapatır bahsettiğin görmemişliğin
0
titanyum22
(29.11.24)
bu sorunun cevabı çok ucu açık ya. Hayattan ne beklediğinizle ilgili.

Ama birinden birini seçmek zorunda da değilsiniz.

-Akıllı bir bütçe yönetimiyle hem birikim yapıp hem de gönlünüzce gezebilirsiniz.

Gelecek güvencesi sağlamak önemli. Şimdi 34 yaşındasınız, muhtemelen özel sektördesiniz.

45 yaşından sonra ciddi bir yönetici pozisyonda değilseniz ya da kendi işinizi vb kurmadıysasnız özel sektörde şu anki kadar kazancınız olamayabilir. Çünkü o yaşlarda birçok işveren için "yüksek maaşlı, yaşlı, yatırım yapılamaz" statüsünde olacaksınız.
Daha küçük şirketlerde daha düşük ücretlere yönelmeye başlayacaksınız. Kariyer eğrisi böyledir maalesef özel sektörde.

O zaman hayatınızda çocuk da olacak belki. Masraflarınız artacak, ama geliriniz en iyi ihtimalle yerinde sayacak. Zam alacaksınız tabii ama enflasyona oranlayınca muhtemelen aynı yerde kalacaksınız yani.

O yüzden bence birikim işini ihmal etmeyin. Mesela eviniz var mı? Kiranız var mı?
Şimdi belki dert etmiyorsunuz ama o yaşlarda bunlar daha sorun olacak.

Bütçe planlaması önemli. Yıllık bütçe yapmak lazım.

Türk insanı buna alışık değil ama yılbaşında oturun eşinizle yıl boyu cebinize girecek toplam parayı hesaplayın. Bunun bir miktarını seyahate bir miktarını birikim ve yatırıma ayırın.

Ve bu limitlere uygun hareket edin.

İnanın yıllık planlamayla aylık planlamanın farkı hayatınızı çok değiştirecek.

atıyorum 50+50 ayda 100bin mi kazanıyorsunuz?

Yılda 1.2 milyon.

500'ü atıyorum kira, masraflar vs.

geriye kaldı mesela 750000.

Bunun 500000'ünü iyi bir yatırım olarak değerlendirin.

Kalan 250.000'yi seyahatler, yeme içme, eğlence vs için ayırın. Gibi.

50-30-20 diye bir model var.

%50 ihtiyaçlar zorunlu harcamalar.

%30 istekler, eğlence vs.

%20 yatırım

ama bu amerikada yaygın bir model. Bence türkiye'de %30 yatırım olmalı min.
0
anten
(29.11.24)
Medeniyeti, kültürü 3-5 günde göremezsin. 3-5 ay da eh anca birşeylerin tadına varırsın. Finansal stabilite çok önemli.
0
wd40
(29.11.24)
Gezmek +156165465
0
put it in your appropriate place
(29.11.24)
denge kurmak onemli. ikisini de abartmamak lazim ama paranin bir arac oldugunu bilmeniz gerek. bu aracla deneyimler elde etmek yeni araclar almaktan daha onemli bence cunku muhtemelen bir gun geriye donup bakacaksiniz. o zaman gordugunuz sadece sey farkli model arabalar, farkli esyalar falan olursa uzulebilirsiniz.
0
bohr atom modeli
(30.11.24)
Cebine giren her kuruşun (buna yolda bulduğun para dahil) %30'unu ev ve emeklilik fonu olarak ayıracaksın.
Bunu en iyi şekilde değerlendirebilmek için finansal okur yazarlık öğreneceksin.

Kalan %70 ile ister evlen, barklan, çoluk çocuğa karış, istersen gez, toz.
0
Mirket
(30.11.24)
ikisi de.

imkaniniz varken tabii ki de gezin, gorun, deneyim biriktiniz, anilar yaratin, dunyaya bakis acinizi genisletin.

ama bu demek degil ki elinize gecen her kurusu harcayin. hayatta yarin ne olacagi belli olmaz, isinizi kaybedebilir, kaza gecirebilir, engelli kalabilirsiniz. mali olarak sorumluluk sahibi olun, 2 bina gormek ugurna sacma sapan borca girmeyin.

bence butce yapin size uygun olacak sekilde. atiyorum elinize gecen paranin %60i zorunlu harcamalara gidiyor olsun (kira, kredi, borc, benzin, gida vs). kalan %40i'nin yarisini gezmeye tozmaya ya da zorunlu olmayan alisverise, diger yarisini da birikime yatirima ayirin.

boylece hem harcadiginiz para icin sucluluk duymaz, hem de birikiminizi yapmis olursunuz.
0
taurina
(30.11.24)
denge denge denge.

biraz kariyeri saglamlastirmak ve o sirada belki ev arsa alabilmek veya pasif geliri yarattiktan sonra kafa gezmek icin daha rahat oluyor.

bir de cocuk olunca isler komple degisir. ona gore icinizde kalmasin bazi yasanmisliklar hayatinizi bir cocuga adamadan once. sonra hep pismanlik, kavgalar, burukluklar vs.
0
baldur2
(30.11.24)
(17)

Tüm dünyaca bilinen Türk sporcu var mı?

Kahvedesu
Sb. Arda Turan'ı Barça kiraladı ama kaç kere oynadı? Arda Güler mi sizce? Başka var mı? Alan fark etmiyor.
Sb. Arda Turan'ı Barça kiraladı ama kaç kere oynadı? Arda Güler mi sizce? Başka var mı? Alan fark etmiyor.
0
Kahvedesu
(20.11.24)
Messi, Ronaldo seviyesinde taninan biri gelmedi aklima. Hagi'yi o kadar benimsemisim ki bir an aklima geldi. Mesut Ozil, Nuri Sahin, Ilkay Gundogan geliyor aklima, Almanci kadro ama neticede Turk sporcu. Naim Suleymanoglu da vaktinde biliniyordu sanirim ama dunyaca unlu demek zor.
0
mbond
(20.11.24)
Mete Gazoz ve Yusuf Dikeç bir derece tanındı bu sene.
0
fotrsapka
(20.11.24)
Semih saygıner
0
grimavi
(20.11.24)
Naim'e dunyaca unlu demek zor mu?

naim dunyaca mega unluydu.
0
fevzi123
(20.11.24)
Naim Süleymanoğlu'nun rekorlarını geçemedikleri için helterde 60 kg'de yarışmayı kaldırdılar. Tahammülleri yok. Bu ortamda dünyaca meşhur Türk sporcu aramak naif bir düşünce.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(20.11.24)
tüm dünyaca bilinen türk sporcumuz şu anda yok bence. tarihte de bu tanıma en uyan kişi naim süleymanoğlu.

yusuf dikeç bir haftalığına tüm dünyaca bilindi evet. ama bu sıralar ün çabuk gelip çabuk gidiyor.

mete gazoz yakın bile değil.

semih saygıner'e de tüm dünyaca bilinen diyemeyiz. bilardo komünitesinde globalde biliniyor ama bilardonun dışında da tüm dünya'da bilinecek bir üne sahip değil. naim süleymanoğlu halterle ilgisi olsun olmasın tüm dünyada herkesin bildiği bir isimdi.

şu sırada en ünlü sporcularımız arda güler ve alperen şengün. amerika, kanada, avustralya ya da basketbolun daha ünlü olduğu asya ülkelerinde alperen daha çok biliniyor. futbolun daha popüler olduğu dünyanın geri kalanında da arda güler daha çok biliniyor.

ama tüm dünyaca biliniyor diyebilmemiz için gereken sporun sınırlarını aşan bir ünleri yok henüz.
0
king lizard
(20.11.24)
hakan çalhanoğlu da çok tanınıyor.
0
ezkaza
(20.11.24)
o mertebeye henüz ulaşmadı belki ama alperen şengün'de bu potansiyel var.
0
zgrydn
(20.11.24)
Spor farketmeksizin herkes tarafından tanınan yoktur. Michael Jordan gibi, maradona gibi falan..

Ama kendi sporunda tanınan çok Türk var. Mesela Engin Terzi desem kimse tanımaz belki burada ama kendisi bilek güreşinde oldukça saygı gören biri.

Türk sporcular dönemsel patlamalar yapsa da istikrarı sürdüremedikleri için hafızalarda kalıcı olamıyorlar
0
wd40
(20.11.24)
barça , arda turan'ı kiralamadı. dünya yüküyle bonservis bedeli ödeyip bonservisi ile aldı, transfer etti. iyi de oynadı .zaten atletico'da adam kendini kanıtlamıştı.
0
ercu cozer
(20.11.24)
en çok tanınan türk futbolcu arda turan. barcelonada kaç kere oynadı diye sormuşsun. bunu öğrenmek çok kolay. 40 kere oynadı. az bir sayı değil. öncesinde atletico madridin şampiyon kadrosunun yıldızıydı zaten.

futbol dışında en çok tanınan sporcu ise yusuf dikeç. olimpiyatlar sonrasında meşhur oldu.

tarihte en çok tanınan sporcu ise naim süleymanoğlu.
0
abelardo
(20.11.24)
Pek çok sporcumuz sayılmış, mükerrer yapmamak adına adı verilmeyen sporcularımızdan bahsedeceğim.

Hidayet Türkoğlu bir dönem NBA'in en iyi 50 oyuncusu arasına girmişti, bence bu listeye eklenebilir.

Mehmet Okur NBA'de şampiyon olan bir takımın parçasıydı, çaylak dönemine denk gelmesi tanınmasına bir miktar engel olmuştur ama bu listeye eklenebilir.

Nihat Kahveci bir dönem La Liga'nın en iyi forvetlerinden biriydi, düşünülebilir.

Halil Mutlu ve Hamza Yerlikaya'nın çok başarılı olimpiyat kariyerleri oldu, onlar sayılabilir.

Yakın zamana bakınca Mijaín López Núñez denen canavara denk gelmese Rıza Kayaalp dünyaca bilinebilirdi.

Taha Akgül yıllarca en üst düzeyde güreşti ama dünyaca tanınıyor mu? Sanmıyorum.

Bir sporcunun dünyaca bilinebilmesi için futbol ya da basketbolda en üst seviyeye çıkması ya da anormal başarılı bir olimpik sporcu olması gerekiyor. En üst seviyeye çıkan bir Türk futbolcu ya da basketbolcu şu ana kadar çıkmadı. Çok üstlere çıkan oldu ama en üst olmadı.

Semih Saygıner tarihin en önemli bilardo sporcularından biri olmasına karşın bilardo takip edilen bir branş değil, hele karom bilardo hiç değil. Bu nedenle bilardo severler dışında kimse tanımıyor.

Olimpik sporlarda ise Usain Bolt, Alexander Karelin, Michael Phelps, Sergey Bubka ve benzerleri gibi rakiplerini yıllar boyunca domine edemeyen bir sporcunun dünyaca bilinmesine pek imkan yok. Bunu yapabilen Naim Süleymanoğlu ve Halil Mutlu dışında sporcu çıkaramadığımız için soruya bu iki sporcu dışında olumlu cevap verebilmek pek kolay değil. Biraz da Hamza Yerlikaya sayılabilir ama çok emin değilim.

Alperen Şengün ve Arda Güler aktif sporcularımız arasında bu duruma en yakın olanlar sanırım.
0
10551037
(21.11.24)
en populeri naim'dir sanirim.

diger isimler semih sayginer'in sporu cok populer degil. arda guler bu konuda en yuksek potansiyele sahip. hem sporu dunyanin en populeri, kendisi de en ust seviyelerde oynayacak kadar yetenekli.
0
antikadimag
(21.11.24)
goat olarak yok. ancak dönemsel hatırlananlar hep oldu. fetöcü h. şükür de 2000lerde bilinirdi. sürekli hatırlanabilecek iz bırakan naim ve semih olabilir ancak bu nesiller bilmez. şu an en potansiyel alperen duruyor ama nba şampiyonluğu vs almalı ki o zaman hatırlansın. bir jokic nowitzski olmazsa zor.
0
mikahakkinen
(21.11.24)
hakan çalhanoğlu
arda güler
arda turan
nihat kahveci
kenan yıldız
0
Hallegadola
(21.11.24)
takım olarak filenin sultanları
0
jamswety
(21.11.24)
Naim'i anlattım 2 dkdan az sürdü konuşmam:) Sonra dedim zaten hayatı kısaydı. Teşekkürler.
0
🌸Kahvedesu
(21.11.24)
(2)

Bi video arıyorum

avatar is back
Adam pide açıyor karşısında çocuk var bağırış çağırış, yanda kola var ikide bir düşüyor kola, masanın ayağı sallanıyor.
Adam pide açıyor karşısında çocuk var bağırış çağırış, yanda kola var ikide bir düşüyor kola, masanın ayağı sallanıyor.
0
avatar is back
(18.09.24)
hatırladım videoyu geçen gördüm nasıl bulunur ki ya.
0
ercu cozer
(18.09.24)
bisorumvardı
(19.09.24)
(5)

Malı müşavire kimlik fotokopisi

meraklitursucu
Kimlik fotokopisi istiyor ama kendimizi nasıl sağlama alabiliriz?
Kimlik fotokopisi istiyor ama kendimizi nasıl sağlama alabiliriz?
0
meraklitursucu
(08.08.24)
Sözleşmeniz yok mu?
güvenmediğin adama tüm hesaplarını nasıl emanet edeceksin ki?
0
eja
(08.08.24)
Miras kaldı, sözleşme yok..
0
🌸meraklitursucu
(08.08.24)
kimlik fotokopisi çok tırt bir şey hocam be :(

emlakçıdan, kaydolduğumuz x kursuna, telefoncudan galericiye herkese vermiyor muyuz? yeni kimliklerde özel bir bilgi de yok zaten, internette mevcutlar.

ben hiç dert etmezdim ama çok yanılıyorsam birileri yazsın...
0
gitdaddy
(08.08.24)
Kimlik fotokopisinin üzerine “ işbu kimlik fotokopisi mali müşavir x’e işlemlerinde bilgi amaçlı kullanılması için verilmiştir” yazıyorum çapraz şekilde.
0
ercu cozer
(08.08.24)
Gereksiz bir ayrinti fotokopi.
Ama ercu cozer +1
0
Kittie
(08.08.24)
(22)

Neden kötü bir insan olmuyorsunuz?

sorularimicinfeykhesap
Sorum kendini iyi insan olarak görenlere. Ya da bir altta saydığım davranışları yapmayanlara. Kötülükten kastım bariz suç oluşturan kötülükler değil.Kötülükten kastım;Manipülasyon, duygu sömürüsü, kandırma, yalan söyleme, aldatma, entrika vs türü şeyler.Bunları yapınca kendinize yarar sağlayabilecek
Sorum kendini iyi insan olarak görenlere. Ya da bir altta saydığım davranışları yapmayanlara.
Kötülükten kastım bariz suç oluşturan kötülükler değil.

Kötülükten kastım;
Manipülasyon, duygu sömürüsü, kandırma, yalan söyleme, aldatma, entrika vs türü şeyler.

Bunları yapınca kendinize yarar sağlayabilecek olmanıza rağmen neden yapmıyorsunuz? Sizi tutan ne?

Somutlaştırmak için örnek vereyim. Manipülasyon yaparak iş yerinde yükselme imkanınızın olduğunu biliyorsunuz, ancak bunu yapmıyorsunuz?
Ya da ne bileyim entrikalar çevirerek birini yanınıza çelebileceğinizi biliyorsunuz ama yapmıyorsunuz gibi...

Dini inanç kısmını irdelemiyorum. Bunun haricindeki kısmı merak ediyorum. Yani lütfen "çünkü günah" demeyin :)

Tşk ederim.
0
sorularimicinfeykhesap
(18.06.24)
Içim rahat etmez. Sonradan kendi kendimi yiyeceğim şeyler yapmak istemiyorum.
0
nic cage
(18.06.24)
çünkü hayatımın her alanında adil olmaktan yanayım.
adil olmayan şey kendi çıkarıma da olsa kabul etmem.
0
rentts
(18.06.24)
onur..
0
unabomber
(18.06.24)
insan bence default kotu.

mukemmel kesinlikle degilim ama iyi olmaya calisiyorum. cunku bunu asilmasi gereken bir baraj olarak goruyorum.

biraz da karmaya inaniyorum, arada yaptigim cakalliklar bana uzun vadede iyi gelmiyor.
0
cooperr
(18.06.24)
İnsanoğlu sosyal bir canlı. Bir topluluk içinde yaşamak zorunda. Bunun olabilmesi için de o topluluğun yönetiliyor olması yanında kuralları da olmalı. Bu kuralların başında da topluluk üyelerinin birbirlerine, senin tabirinle kötü olmaması gerekiyor. Aksi taktirde toplulukta düzen sağlanamaz. Milyonlarca yıl uygulanan bu kurallar, genlerimize 'vicdan' olarak işlemiş. Aidiyet duyduğumuz toplum içindekilere kötülük yapamıyoruz.

Geri kalanı tamamen öğreti. Örneğin çok yakın tarihimize kadar savaşlar sonrası kazanan tarafa 3 gün talan ve tecavüz hakkı verilirmiş. Bu hiçbir insanlığa sığmaz ama her dinde de yeri var hala. O zaman normal sayılıyormuş. Şimdi farklı. Muhtemelen ben yapamazdım diyorsun ama o öğretiyle yaşamış olsan yapardın.
gibi
0
Mirket
(18.06.24)
Vicdanım. Vicdanıma ters hareket etmek kendim olmama engel.
0
boyalı kuş
(18.06.24)
Günün sonunda vardığım nokta şudur: Bir insan isteyerek iyi veya kötü olamaz kanaatimce. Belki bir süreliğine… sonra özüne döner elbette. Maya dediğimiz şey var ya işte ona çeker seni.
Kötü olamadığı için, toplumun çürümüş ahlaki norm ve kurallarına uyum sağlayamayarak, yediği kazıklar sonunda,aslında içten içe kızdığı şey insanların kötü olması değil, kendisinin engelleyemediği iyiliğidir. Bilir kendisini ve değişmeyeceğini ve bilir toplum nazarında bunun para eden bir şey olmadığını.
O yüzden insanın toplum nazaranda bir kıymeti harbiyesi olması için kötü olmak değil kötü doğması gerektiğidir. Hangi taraftan doğarsa doğsun insan, bu övünülecek şey değildir. Çünkü; bilinçli yapılmayan eylemlerle sadece deliler övünür.
0
dedeminhirkasi
(18.06.24)
Bu saydığınız kötülükleri belli dozlarda, farkında olsak da olmasak da içinde bulunduğumuz koşullar eğer dikte ediyor ve hoş görüyorsa hepimiz yapıyoruz. Günümüz Türkiye'sindeki ahlak anlayışıyla cumhuriyetin kuruluş zamanlarındaki anlayış aynı değil mesela. O zaman örneğin adam kayırma büyük ve bütün toplumu etkileyen bir kötülükken bugün hoş görülebiliyor. Çünkü yapmayan zarara uğruyor ya da uğratılıyor. Bir de büyük çoğunluğun yaptığı ahlaksızlığa karşı toplumun toleransı artar. Bence ahlak kuralları, kötülük tanımı öyle çok da subjektif değildir ama çoğunluğun bunları kötülük olarak algılayıp sergilemesi ya da geri durması zamanın ruhuna ve içinde yaşanan toplumun dejenerasyonuna bağlı. Örneğin bir otobüs durağında hiç kimse sıraya girmiyorsa bir noktadan sonra, ara sıra da olsa sen de sıra ihlal etmeye başlarsın. Kesinlikle sıra ihlal etmem, diyecek insanların görüşlerini sorduğunun farkındayım ama öyle ilkeli, ahlaklı insana çok kolay rast gelemezsin. Yapmıyorum diyen de ya yaptığının farkında değildir ya da sürüye uyup yapmaktan hicap duyuyordur.
0
sekizdokuzon
(18.06.24)
Bu saydıklarını yaptıktan sonra hissedilen şeye göre belirleniyor bence hareketin iyiliği ya da kötülüğü (kişinin kendisi için olan kısmı). Arkasından kötü hissetmediysen, harekete belki ezbere "kötü" dersin ama deneyiminle vardığın bir sonuç olmaz. Dolayısıyla sende yansımasını bulamadığın ahlaki bir sistemin içinde hissedersin kendini ve sana kötü diyip dursalar bile buna "kötü" demeyi sürdürürsen bölünürsün.

Terapi burada devreye giriyor. Hissettiğimiz şeyleri hangi şablonlara göre kategorize ederiz, hangi şablonu benimser ve yaşatmaya gayret ederiz.

Adam öldürmediğiniz sürece, zarar verirken zarar verdiğinizi bilerek zevk almadığınız sürece gerisi fasa fiso, gerisi insanlık halleri. Ne kendinizi, ne iyiliği ne de düsturları falan çok da büyütmeyin bence. Yaşıyoruz ve öleceğiz.
0
foreignsilhouette
(18.06.24)
Hani derler ya, babadan oğula nesil bu o...çocuklari diye. Belkide ondandir. Benim peder de dadluş gillerden hani.
0
Zetnikov
(18.06.24)
Bu arada söylediklerimden "Nasılsa yaptırımı yok, herkes gönlünce yapabildiği kadar kötülük yapıyor sürekli." gibi bir anlam çıkmasın. Her birimizin bir kotası var, astigimizda kendimizi gerçek bir kötü gibi hissedeceğim8z ve büyük sorgulamalara gireceğimiz, kimse o kotayı aşmaz kolay kolay. Yani diyelim bir işyerinde bir iş gününde çalışanların huzurunu devasa ölçüde kaçıracak ya da insanları galeyana getirecek kadar kötülük yapılmaz. Bir gün kötülük yapan ertesi gün onu telafi edecek bir harekette bulunur. Bence ahlak kuralları bağlamında bir aksiyonun telafisi başka bir aksiyon değildir ama çoğumuz böyle düşünmeyi severiz. Odunleme mi deniyordu buna psikolojide. Yani genel bir huzursuzluk olsa da kimse çileden çıkmaz. İnsanlar sosyal canlılar oldukları için bu dengeleri çok iyi gözetiyorlar. Deminki otobüs sırası örneğinde birine "Sıra var, lütfen sıraya girin" dediğinde genellikle başlarını önüne eğip susuyorlar. O da biliyor yaptığını, herkes bilir. Vicdan neredeyse elle tutulur, fiziksel bir şey insanlar için ama değişen şartlara, çıkarımıza göre bir süre susturup görmezden gelebiliyoruz.

Ben yine de kötülüğün, iyilik üzerine yapılan bir makyaj olduğunu düşünüyorum. Er geç siliniyor, doğru olan, olması gereken görülüyor, yaşanıyor. O yüzden umutsuz değilim.
0
sekizdokuzon
(18.06.24)
peki arkadaşlar, çok teşekkürler.

ilk başlığımdaki davranışlar neticesinde, terfi alan/sizden daha çok para kazanan birisine karşı, şunu mu diyorsunuz "olsun, ben doğru olanı yaptım, mutluyum".

sizi kandırarak/aldatarak manevi yıkımınıza ya da maddi zararınıza sebebiyet veren durumlardan sonra, "olsun ben yine de iyi insan oldum, içim rahat" mı dersiniz?

KİLİT NOKTA; sizin de aynı "kötülüğü" yapma şansınız vardı. yani yalan, aldatma, entrika yapabilirdiniz. yapmadınız. ve şimdi yapan kişi sizden çok daha mutlu/zengin vs. burası mühim tekrar edeyim. fırsat sende de var, karşı tarafta da. sen doğru adam olmayı seçtin.

neticede, takdiri/övgüyü vs karşı taraf aldı. sen ise beceriksiz/pasif/salak vs oldun. kimse karşı tarafın aslında "kötülük" yaptığını bilmiyor. herkes ise senin beceriksiz/pasif/salak olduğunu düşünüyor.

diyeceksiniz ki belki "ben biliyorum, yeterli". kendini kandırmak gibi olmuyor mu bu? kimse iyi adama " evet sen doğru olanı yaptın" demiyor. çünkü bunu iyi adamdan başka bilen yok. BUNU SENDNE BAŞKA BİLEN YOK. gece başınızı yastığa koyduğunda huzur mu yoksa kerizlik mi gibi bince bir düşüncede bulmuyor musunuz kendinizi?
0
🌸sorularimicinfeykhesap
(18.06.24)
yapabilsem yaparım. evham çok ben de. yalan söylesem kandırsam, bir şekilde açığa çıkar diye yapmıyorum.
0
jülsezar
(18.06.24)
@ sorularimicinfeykhesap

Cevap iki uc nokta da degil, ortasi.

Asiri iyi niyetli olmak da bence bir sikinti belirtisi. O zaman direk dogal seleksiyona girersin ve yokolursun. Ama surekli cakallik pesinde kosmak da normal degil.

Manipulasyon teknigini kullanmadan bence basarili olmak imkansiz. Mesela ben satis yapan birisiyim, verdigim servisi satmam icin manipulatif olmam gerekli. Bazen aradiklari servis bizde olmuyor ama buna ragmen var diyorum, isi aliyorum. Sonra gidip o is icin gerekli olan adamin pesinde kosuyorum, buluyorum, isi cozuyorum.
0
cooperr
(18.06.24)
Bu sorunun çözümü basit aslında: iyi adam olup "oyunu kurallarına göre oynamamak" seni aptal, pasif biri gibi hissettiriyorsa ya da insanların sana öyle baktığını düşünüyorsan bor sonraki senaryoda bu sefer oyunu kuralına göre oynarsın. Birine kötülük edip vicdan azabı çekmek mi (ki cekmeyebilirsin de, herkes yapıyor, ben de yaptım, dersin) yoksa doğru olanı yapıp kendini aldatılmış, hakarete uğramış gibi hissetmek mi?


Beni yıkıp geçip kariyerine tam gaz devam eden biri oldu yakın xamanda. İlk tepkim "Sağlık olsun" olmadı açıkçası. İçimden ve bazen dışımdan kızdım, sovdum. Ama şu an içim rahat, o insanın yüzünü bile unutmaya başladım. Ki o benim yüzümü daha çok hatırlar.

Seçim senin.
0
sekizdokuzon
(18.06.24)
Yeteneğim yok. Yeteneğim olsaydı da vicdanım rahat huzur vermez bana.
0
muhayyer divan
(19.06.24)
Çünkü kötü değilim. Bunu kendime yapamam. Ruhumu kirletemem. İçimden de gelmez.
0
gabe h coud
(19.06.24)
Normal kişilikteki insanlarda ahlak mekanizması vardır yukarıdaki özellikteki kişiler ise kişilik bozukluğuna sahip oldukları için onları durduran bir mekanizma yoktur. Bir narsistten bir psikopattan ahlaklı erdemli bir insan olması beklenemez normal kişilikteki insan yukarıda saydığınız davranışları sergilese bile vicdan azabı duyar pişmanlık çeker ayrıca normal insanın rutin davranışı değildir bunlar. Yukarıda saydığınız özelliklere sahip insanlar ruh hastasıdır. Din kısmına girmemeniz düşündürücü fakat din zaten akıl sağlığı yerinde olan insanlar içindir.
0
doharkoman
(19.06.24)
---KİLİT NOKTA; sizin de aynı "kötülüğü" yapma şansınız vardı. yani yalan, aldatma, entrika yapabilirdiniz. yapmadınız. ve şimdi yapan kişi sizden çok daha mutlu/zengin vs. burası mühim tekrar edeyim. fırsat sende de var, karşı tarafta da. sen doğru adam olmayı seçtin.---

Su kisma cevap vermek istedim. Doharkoman +1. Her insanın kendisine gore olusturdugu bi ahlak var ve "ben biliyorum, yeterli" demek kendimi kandirmak olmuyor. Kendini bilmek oluyor. Burada mevzu benim nasil hissettigim, benim vicdanima ne kadar uyup uymadigi. Bir de zaten kimsenin benim yaptigim iyi bi sey icin(kotulugu yapmadigim icin) bi alkis borcu ya da "wooww ne erdemli" deme lutfunda bulunmasina gerek yok. Bu benimle alakali, ben rahatsiz oluyorsam mesele bitmistir. Arkamdan da pasif, basarisiz, beceriksiz diye sallayabilir, bana ne.

Son kisimda da yattiginizda keriz gibi hisseder misiniz demissin. Ona da cevabim, keriz gibi hissetmem ama sinirim bozulur saglam kufurler ederim. Onun yaptigi kotulugu ben yapmadigim icin degil, o yapabildigi icin guzel soverim.
0
Feriyaanim
(19.06.24)
kendimi değersiz gördüğüm için başkaları için daha çok çabalıyorum. kendi menfaatim yerine başkalarını önceleyen kendimi iyi zanneden korkak bir aptal olduğum için.
0
ercu cozer
(19.06.24)
Yapabilme imkanımın olması ya da olmaması bana engel değil. Bir şeyi yapıp yapmayacağımın kararını vicdanım veriyor. Bilerek birisine ya da herhangi bir şeye kötü davranmak istemiyorum. Öyle bir negatifliği hayatımda istemiyorum. O negatifliğe neden olan kişi olmayı hiç istemiyorum. Zarar veren olmak istemiyorum. Bana yanlış gelen hareketi kendi çıkarım için yaparsam kendi değerlerime zarar vermiş olurum. Evdeki karıncalarından öldürerek kurtulursam hayvanlara zarar vermiş olurum. İş yerindeki asalaklarla ise açık bir şekilde uğraşırım. Gizli kapaklı işler bana göre değil. Olduğu kadar olur artık. Onlar gibi davranarak hoşlanmadığım insan tipi olmak istemem. Omurga sahibi olmak benim için önemli bir değer. Benim hakkımda benim ne düşündüğüm, içimin rahatlığı önemli, hesabım kendime. O tipler yüzünden yaşadığım haksızlıklara vs ye küfrediyorum, ettiğini bulsun, yaşattığını yaşamadan ölmesin deyip konuyu kapatmaya çalışıyorum…
0
boyalı kuş
(19.06.24)
eskiden iyi insan olmaya çalışıyordum sürekli. sanırım öğretilenlerden dolayı. artık kötüye kötü oluyorum, onlardan daha kötü oluyorum hatta. böylece bulaşmıyorlar.
0
antihero
(19.06.24)
(5)

Sivasspor Fenerbahçe penaltısı VAR kamerası

grimavi
Öncelikle üç büyük takım ve futbolla alakam yok VAR sistemiyle ilgili sorumAz önce öylesine maça bakıyordum penaltı pozisyonu oldu, hakem VAR ekranından izleyene kadar pozisyonun tekrarını verdi yayıncı, defans oyuncusunun forvetin ayağına arkadan vurduğu anlaşılmıyorduHakem gidip pozisyonu izledi,
Öncelikle üç büyük takım ve futbolla alakam yok VAR sistemiyle ilgili sorum

Az önce öylesine maça bakıyordum penaltı pozisyonu oldu, hakem VAR ekranından izleyene kadar pozisyonun tekrarını verdi yayıncı, defans oyuncusunun forvetin ayağına arkadan vurduğu anlaşılmıyordu

Hakem gidip pozisyonu izledi, ardından yayıncı tekrarı bir daha verdi bu sefer arkadan temas olduğu net göründü

Bizim izlediğimiz kameralarla VAR'ın izlediği kameralar farklı galiba, yayıncı hepsini vermiyor öyle mi ?
0
grimavi
(22.04.24)
bunu ben de merak ediyorum ; arkadan vurmayı gösteren açıdan verdiler mi hakeme.
0
ercu cozer
(22.04.24)
hayır kameralar aynı, o sırada var hangisini gönderse var ekranına hakem onu görüyor, bein yönetmeni hangisini gönderse biz de onu izliyoruz. arkadan faul'e değil, yandan bileğe yapılan hamleye penaltı verildi bu arada. twitter.com şu pozisyona. o sırada 3 şey kontrol edildi, bu hamle, arkadaki temas olup olmaması kısmı ve ofsayt
0
avatar is back
(22.04.24)
ulkemizde uygulanan var sistemi ile ilgili en buyuk problem de bu aslinda. gecmisteki maclarda da bircok ornegi goruldu, var sisteminde cok daha fazla, cok daha net goruntu oluyor. cok daha fazla veri kullanarak degerlendiriyorlar. bu degerlendirme surecinde ise yayinci bu goruntulerin cok daha azini yayinda gosteriyor. hatta tartismalar uzayinca gunler sonra ortaya cikan var goruntuleri de oldu gecmiste.

seytanin avukatligini yaparsak, tahminime gore mac yayini sirasinda tum goruntulerin seffaf olarak yayina verilmesi islerine gelmiyor, cunku goruntulerin bir kismini gosterip bir kismini gostermeyerek durumun gidisatini, pozisyon uzerindeki algiyi ellerinde tutmak istiyorlar. nasil olsa "duruma gore" gosteririz diye dusunuyor olabilirler.

olmasi gereken o an varda hangi goruntu varsa, var hakemi hangi goruntuyu inceliyorsa yayina verilmeli, hatta konusmalar da verilmeli. biz de futbol izleyicisi olarak bilinclenelim, o kararin, ya da verilmeyen kararin gerekcesini ogrenelim.

bana gore dunku macta arkadan yapilan mudahale, kalecinin yaptigina kiyasla daha tartismasiz bir faul + kirmizi kart. ama neye gore bu pozisyonda kalecinin mudahalesine gore karar verildi bilemiyorum. iste bu gayri seffaf uygulama nedeniyle de eger yanlis biliyorsam, yanlis goruyorsam, ya da yanlis yorumluyorsam bir taraftar olarak dogrusunu ogrenemiyorum.
0
emrahday
(23.04.24)
20-25 tane kamera var en az. yönetmen pozisyona göre görüntüyü ekrana veriyor. var'a gidince de ekrana yayında vermediği açıları gösterebiliyor.
0
paintov
(23.04.24)
VAR mahvetti futbolu, temas alip, ustune oyunculuk da ekleyince hersey penalti oldu. Graham poll'un da dedigi gibi no cheap penalty olayi uygulanmaliydi. Bayern Arsenal ilk mactaki Saka'nin son dakikadaki pozisyonuna bakin, ona bile penalti cikmadi. Ondan zaten bagirip duruyorlar no cheap penalty diye tum Avrupa'da.
0
freedonia
(23.04.24)
(1)

Ortaklığın Giderilmesi Satış Müdürlüğü - Mirasın Satış Aşaması nasıl olacak

zeleno
Miras davamız yeni sonuçlandı, bugün paylaşılamayan malların satış müdürlüğüne iletilmesi ve satılması ile ilgili dilekçe yazıldı. 10 adet gayrimenkul var, bunların satılması nasıl olacak? hepsi aynı anda açık artırmaya mı çıkacak, yoksa tek tek mi satılacak? satış aşamasında tarafların birbirini ka
Miras davamız yeni sonuçlandı, bugün paylaşılamayan malların satış müdürlüğüne iletilmesi ve satılması ile ilgili dilekçe yazıldı. 10 adet gayrimenkul var,

bunların satılması nasıl olacak? hepsi aynı anda açık artırmaya mı çıkacak, yoksa tek tek mi satılacak?

satış aşamasında tarafların birbirini kazıklaması gibi bi durum olabilir mi?

satış işlemi ne kadar sürer? gibi kafamda deli sorular var.

aynı süreci yaşamış kişiler varsa aydınlatabilecek müteşekkir olurum.
0
zeleno
(16.04.24)
Eğer mahkeme kararında satışın sadece hissedarlar arasında olacağına dair bir karar yoksa, ihale olacak herkese açık şekilde uyap e satış portalından belirlenen değer üzerinden (kıymet takdiri)teklif verilecek en çok veren yeri alacak.
Hepsi tek tek satılacak aynı gün olur ama büyük ihtimal.
Yüzeysel olarak böyle avukatınıza danışmanızda ya da satış memuru ile görüşmenizde fayda var.
0
ercu cozer
(17.04.24)
(15)

başka bir dilde yazılan tabelalardan neden rahatsız olunur?

ezkaza
hayatım boyunca bunu anlayamadım. kategorik olarak ingilizce, arapça, rusça veya türkçe tabelalara karşı nötr durumdayım. bir önyargım yok. ancak tabela tarafında tıpkı menülerde olduğu gibi belirli bir standardizasyon getirilmesini destekleyebilirim. örneğin türkçe anadilimiz olduğu için türkçe ola
hayatım boyunca bunu anlayamadım. kategorik olarak ingilizce, arapça, rusça veya türkçe tabelalara karşı nötr durumdayım. bir önyargım yok. ancak tabela tarafında tıpkı menülerde olduğu gibi belirli bir standardizasyon getirilmesini destekleyebilirim. örneğin türkçe anadilimiz olduğu için türkçe olarak ne olduğu belirtilmek koşuluyla diğer başka dillerde de isteyenler tabelasını asabilmeli bence. sonuçta ticari bir işletme bu. ve işletmeci kendi kararını verebilmeli. biraz yeni doğan bebeğe isim koymak gibi düşünüyorum. isteyen istediği ismi koyar. isteyen istediği dilde tabelasını yazar.

diğer yandan özellikle arapça tabelalar konusunda ekstra bir hassasiyet söz konusu iken ingilizce, rusça veya başka dillerdeki tabelalar için bu hassasiyet yok gibi. kendimi bir arapsevici olarak nitelendiremeyeceğim gibi arapça karşıtı olarak da nitelendiremem. bu konuda oldukça şeffafım.
sonuçta türkçe tarih boyunca farklı alfabeler kullanmış bir dil. bugün malesef latin alfabeleriyle yazılan her şey türkçe gibi algılanıyor.

eğer amaç türkçe dilini korumak ise en başta ingilizce tabelalarla mücadele etmek gerekmez mi?
patisseri olmayan pastane veya rent a car olmayan araba kiralama şirketi kalmadı artık çünkü.
ama ingilizce global dil vs diye normalleştirmeyin lütfen. 2 yıl sırbistan'da yaşadım. starbucks tabelası latin harfleriyle yazılmanın dışında kendi dillerindeki okunuşuna göre ve kendi alfabeleriyle de yazılıydı. ingilizce sırbistan'da global değil mi yani şimdi koskoca şirket global markasını tek başına kullanamıyor.
0
ezkaza
(14.04.24)
ingilizce bilmek ve bir şeyleri ingilizce yapmak daha cool geliyor çünkü birçok insana. anadolu'da açılmasa hiçbir şey değişmeyecek üniversitelerde okuyup biosuna bölümünü üniversitesini ingilizce yazanları düşünün mesela. tabela mevzusuyla aynı kökten geliyor.

arapçada ise alfabe latin değil. ayrıca arapça tabeleların birçoğunluğu suriyeli dükkanlarında var. bazı yerlerde kendi mahallelerini kurdukları için neredeyse antipatik geliyor tabi ki tabelaları.

bir de ingilizce bilen ya da ingilizce marka kullanan kişi de yüzde doksan dokuz türk. neyin mücadelesini vereceksin ki? arapça tabelada öyle bir durum yok. mülteci muhabbeti olmasa yabancı tabela indirmenin ben bu kadar yaygın olacağını da düşünmem açıkçası.

benim şahsi fikrim kesinlikle başka alfabe kullanılmaması ve mümkün mertebe hepsinin türkçe olması yönünde.
0
black holes in the sky
(14.04.24)
ingilizce tabelalara dahi sınırlama gelmesi lazım..bunun x sevicilik x düşmanlığıyla alakası yok, tamamen kendimizle alakalı bir durum. tabii halkta bilinç olmadığı gibi bir de buna izin veren yönetici şaklabanlar olduktan sonra hiç umudum yok.
0
gule gule
(14.04.24)
kültür erozyonu dediğimiz durum bu. buradan bana sadece tabela değil, dilin doğru kullanılmaması da geliyor. buradaki amaç kendi kültürünü koruyup kollamak. bunun iktisadi durum için turist için kabul edebilirsiniz. ancak ülkesinde savaş olup maddiyatı sayesinde burada ikamet eden insanlardan böyle bir talep gelirse de verilecek cevap bellidir. "misafir umduğunu değil bulduğunu okumalıdır."
0
phonex
(14.04.24)
aslında olmamak lazım dediğiniz gibi yanında bir yerinde türkçesi de varsa. esnafın bölge şartlarından veya yaptığı işten kaynaklı hedef kitlesi olarak belirlediği bir millet varsa onların diline özgü tabela yapması gayet doğal. ancak şöyle bir şey var bir bölgede farklı dilden tabelaların olması o bölgede o dili kullanan milletten epey bir kişi olduğunun göstergesi. yani rahatsız olunan görünürde tabela gibi ama özünde bu durum oluyor esasında.

hayat tarzı, ideoloji gibi sebeplerden ötürü kendi şehrinde rusların yaşaması rahatsız etmeyip arapların yaşaması edebilir bir kesmi bu da gayet kendi içinde mantığı olan bir durum normal yani. tam tersi araplardan rahatsız olmayıp ruslardan olan bolca insan da var. bunlar kişiye göre değişir ve hepsinin kendine göre sebepleri var. amaç dili korumak değil yani o yüzden ingilizce de global dil olduğundan normal. ayrıca dili korumak da enteresan bir kavram dil canlı ve gelişen bir varlık işte bugün 100 yıl önce kullanılan dil ne kadar farklı geliyorsa bize 100 yıl sonraki türkçe de bugüne göre farklı gelecek muhtemelen beyhude bir çaba.
0
semaforo de medianoche
(14.04.24)
Beni rahatsız etmiyor. Türkçesi belirtildikten sonra isterse Elfçe yazsın. Kültürün böyle şekilci şeylerle korunacak bir şey olduğunu düşünmüyorum, daha kompleks bir olay
0
nundu
(14.04.24)
Bu tip sorular beni çok güldürüyor. Ya dışarıdan aşırı izolesiniz ya da gerçekleri umursamıyorsunuz.
0
sevilen progressive türkücü
(14.04.24)
Eğer ingilizler ülkeye gelip kendi mahallelerini falan yaratmaya baslasaydi belki de dediğiniz daha önemli olurdu.
Ama ben izmir'e geldiğim zaman bazı geçtiğim yerler resmen orta doğu olmuş. Bir sürü arapça tabela falan.
Eğer Türkiye'de arap mahalleleri yaratıyorsak o zaman sorun yok ama amaç bu değilse o zaman sorun var.
Misal al bak şunun aciklanabilir yanı var mi?
www.aykiri.com.tr

Ben de türkücüye katılıyorum yani. Ben iki üç haftalık tatilde bile Türkiye'nin geldiği hali görüyorum ve sonunda birilerinin buna karşı savaş baslatmasi güzel.
Örnek veriyorum Fransa'da da orta doğu, asya vs restoranları var ama isimleri iki isimli oluyor, tabelalar zaten Fransızca. Ben dil koruma konusunda fransiz gibi olmamizi tercih ederim. Misal sizin tepkinizde katıldığım örneklerden biri tobacco shop. Türkiye'de her yer tobacco shop olmuş, kim neresinden uydurduysa. Bunun da duzenlenmesi lazım.
0
logisticsmanager
(14.04.24)
Managerın bahsettiği gibi fransızların tek özendiğim yanı dillerini koruma konusundaki tutumlarıdır. Bizim ülkenin milliyetçisi bile nedense lütfedip diline önem vermez. Sadece dili korumak kültürü korumaya yetmez ama dili korumadan da kültür olmaz.
0
asteriks
(14.04.24)
Çok uzun yazacaktım da üşendim.
@sevilen progressive türkücü +1
demekle yetineyim.
0
Mirket
(14.04.24)
ben hicbiri olmasin istiyorum, o kadar ulke gezdim museum, city centre diye gosteren ingilizce tabela bile yok.
arapca da ise daha fazlasi var.
0
durgunfoton
(14.04.24)
Sevilen progressive turkucu +1
0
Kittie
(14.04.24)
sevilen progressive türkücü +1000
0
ercu cozer
(14.04.24)
İki önerme ile başlıyorum.
* Dil iletişim içindir.
* Tabelalar ticaridir.

Kusura bakmayın, tüccar kime ulaşmak derdinde ise onun dilinde yazar. Oyuncakçının şirin fontlu tabelası çocuğa nasıl hitap ediyorsa araç kiralama şirketi de turiste öyle hitap eder. Fırıncılar fırındır. Bakery değildir. İnadına yazanı göremezsiniz. Ancak pastacılık bize ithal gelmiştir. Haliyle patiseriden Éclair (ekler) almak da tabiidir.

En büyük derdimiz bu olsun. İyi pazarlar.
0
Etanglement
(14.04.24)
Başka dildeki tabelalar kültür istilası çünkü. Turistik bölgelerdeki tabelalar bile bilgilendirici olarak İngilizce alt metinli yapılabilir ama Türkçe olmalı. Bu arada marka adı ile tabela arasındaki ayrımı da yapmak lazım. Marka adlarını da hep yabancı yapmak ezik bir yabancı özentiliği ama verdiğin örnekteki gibi "patisserie" detayı gibi şeylere müdahale edilmeli bence. Yine aynı paragraftaki notunda olduğu gibi yabancı markalar da latin harfleri ile yazılmalı tabii ki.

Marka isimlerine Türkçe dayatamazsın tabii ki ama arapça seçmek isteyen "El Shaarawy Kafe" yazsın. Başka alfabe ile değil. Marka isimlerinde de Türkçe seçenlere teşvik ya da yabancı seçeceklere ekstra yük gelsin. Artık hangisi X'i o dönem daha mutlu edecekse.
0
nawar
(14.04.24)
yanıtlar için teşekkür ederim arkadaşlar,

@sevilen progressive türkücü
ne dışarıdan aşırı izoleyim ne de gerçekleri önemsemeyen bir tipim.
tabelaların hangi dilde olduğu konusuyla ilgilenmek benim dünya görüşümde oldukça gereksiz bir ayrıntı ve salt bu konu üzerinden milletçilik taslamak bana oldukça gülünç geliyor. çünkü milliyetçilik böyle şekilci uygulamalarla değil bu memeleket için katma değer üretmekle veya işini iyi yapmakla ülkeni milletini iyi temsil etmekle çok daha ilgili bir mesele.

tabelalar fransızca olunca ben frankofon bir kültüre sempati duymuyorum. fransızcaya bir hayranlık veya düşmanlık da beslemiyorum. diğer diller için de aynı. bu oldukça gereksiz ve keyfi bir durum çünkü. her dil ve kültür kendi temsilcisi için özeldir. eşimin kardeşinin londra'da bir restoranı var ve ismi türkçe. müşterileri büyük çoğunlukla türkler ve araplar.

tacir hangi kitleye hitap etmek istiyorsa veya bundan da bağımsız hangi alfabeyle hangi dille tabela yazmak istiyorsa yazsın bundan kime ne? gerekli standardizasyonu sağladıktan sonra yazılan dile tepki göstermek bana gerçekten çok gülünç geliyor.

arapça veya başka bir dilde yazılan tabeladan niçin rahatsız olayım ki? arapça tabela asılınca benim türklüğüm niye zarar görsün? ingilizce zaten dilimizi tarumar etmiş maksadın dil ve kültür hassasiyeti olmadığı gayet net burada.

bir süredir alanya'da yaşıyorum burada neredeyse her iş kolunda her yerde rusça tabela görmek mümkün. yani mağazadan restorana ve hatta avukatlık ofisleri bile. ben bundan rahatsız olmuyorum çünkü insanların hedef kitlesi belli. demografi belli. hatta belki mülk sahibi yabancı kendi dilinde tabela asıyor ve burada bir yatırım yapmış oluyor.
bundan bir insan niçin rahatsızlık duyar?
0
🌸ezkaza
(15.04.24)
(3)

soyadı sildirmek ya da değiştirmek? -avukat arkadaşlar yardımcı olabilir mi

gang leader of wasseypur
merhabalar,internette bu konuyla ilgili araştırdığımda, yazım hatası komik ya da hakaret niteliğindeki soy isimler haricinde manevi nedenlerle bazı geçerli sebeplerin bu talebin değerlendirilmesi için yeterli görülebileceğine dair yazılar gördüm. mesela şöyle bir durumda sebep geçerli görülmüş : htt
merhabalar,

internette bu konuyla ilgili araştırdığımda, yazım hatası komik ya da hakaret niteliğindeki soy isimler haricinde manevi nedenlerle bazı geçerli sebeplerin bu talebin değerlendirilmesi için yeterli görülebileceğine dair yazılar gördüm. mesela şöyle bir durumda sebep geçerli görülmüş : www.takvim.com.tr

ben 29 yaşında yetişkin bir kadınım. ailevi sorunlarım her zaman oldu fakat örnek haberdeki gibi bir durumum olmadı. bu dileğimin asıl sebebi ne yazık ki babamdan aldığım bir tehdit üzerine oldu. şimdi ben bunu sebep olarak sunarsam başka bir dava konusu ortaya çıkacak -ayrıca bu tehditi kanıtlayabilecek bir konuşma kaydı delilim yok. ben babamla yaşadığım manevi sorunlar sebebiyle mümkünse kütüğünden çıkmak, soyadımı değiştirmek istiyorum. mahkemenin haklı ve geçerli bir sebep olarak değerlendirebilmesi için ne söyleyebilirim? nedir geçerli olan koşullar?
0
gang leader of wasseypur
(14.04.24)
kütüğünden çıkamazsın ama soyadını değiştirebilirsin
0
paintov
(14.04.24)
birebir aynısı tecrübe edildi genç erkek 26 yaşında. babası problemli biri ve çocukla yıllardır irtibatı yok çocuk soyadını değiştirdi yeni bir soyisim alabildi.
0
ercu cozer
(14.04.24)
Muhtemelen bir seçenek değildir ama evlenirsen hem soyadın hem kütüğün değişir
0
kaptan maydanoz
(14.04.24)
(7)

otomobil sahibi olmak ve sabit giderler üzerine bazı sorular

biseysorcaktim
bugünün piyasası ile 1.2 - 1.5m arası, bir kaç yaşında bir otomobil sahibi olsam, fazla kullanmıyor olsam bile sabit giderleri benim için aşağı yukarı gideri nedir?---otomobil lazım olmuyor genelde. tatillerde de kiralık araç kullanıyorum. bu yüzden borca harca girip bir araç sahibi olmak istemedim
bugünün piyasası ile 1.2 - 1.5m arası, bir kaç yaşında bir otomobil sahibi olsam, fazla kullanmıyor olsam bile sabit giderleri benim için aşağı yukarı gideri nedir?

---
otomobil lazım olmuyor genelde. tatillerde de kiralık araç kullanıyorum. bu yüzden borca harca girip bir araç sahibi olmak istemedim.

ancak zaman zaman ihtiyaç duyuyorum. vergisi, kaskosu, otoparkı, bakımı vs gibi kalemler yüzünden hep öteledim araç sahibi olmayı.

şu linkteki model ederinde/ayarında bir araç sahibi olsam, 30 yaş, erkek, daha önce arabası olmayan biri olarak, kasko/sigorta/vergi gibi bedeller nedir? başka ne gibi maliyetler çıkar bana? otopark yok, bir yere abone olmam lazım.

www.sahibinden.com
(linkteki araç temsili)
0
biseysorcaktim
(13.04.24)
mtv var bu yıl 4 taksit halinde ödedik ne kadar ödediğimi hatırlamıyorum aracın özelliklerini girip mtv'sini öğrenebilirsin internetten.
yazlık kışlık lastik olayı var kışlık yeni lastik almıştım 16 bin civarıydı sanırım.
kaska sigortaya 10 yıllık kazasız bir araç için 17 bin tl ödedim toplamda biraz daha ucuz olsun diye birkaç özellik çıkarttırdım.yoksa 20-21 civarıydı.
iki yılda bir araç muayanesi var bu yıl 1800 tl civarındaymış. sitede otopark ücretimiz yok onu bilmiyorum.
çok kullandığım için yağ değişimi çabuk geliyor. bunlar dışında yılda bir kere ufak tefek sanayii ya da bakım işi çıkıyor.
yukarıda yazdıklarımdan mtv ile kasko sigorta her yıl, muayene iki yılda bir oluyor. lastiklerde uzun süre gidiyor.
0
ercu cozer
(13.04.24)
Benzer rakamda bir araca sahibim geçen ay araç kasko vs yaptım
MTV :2400
Trafik sigortası :4500
Kasko :10000
Bakım 8000
Benzin aylık 2800 tl
Muayene 2200 tl
0
spacevan
(13.04.24)
Benim arabanın masrafını yazayım, emsal olsun.

Bakım: 5.432 Ekimde yaptırmışım. Kötü sanayi tecrübelerim var. Asla sanayiye götürmem. Senede bir servis bakımı iyidir. İki senede bir şu parça deyip. Adamın dişini çekiyorlar, ama olsun. Akü ve lastik, raf ömürlüdür. Onlar da bir gün masrafa dahil olacak.
MTV;654 TL çarpı 2 ama muhtemelen bundan sonra hep çarpı dört olarak kitlenecek.
Kasko: 6233 TL Ekimde ödemişim. Yılların hasarsızlık indirimi ve özel torpil sayesinde az
Zorunlu taşıt sigortası : 3054 TL Ekimde ödemişim.
Araç muayene :533 TL Eylül 22'de vermişim. 2 senede bir.
Egsoz emisyon : ? Aklımda kalmamış ama cezalı ödediydim. Bu da 2 senede bir.
Otopark derdim yok. Buna bir fiyat alamazsın. Bulunduğun yer ve otopark durumları çok değiştirir fiyatları
0
Mirket
(13.04.24)
benim tahminim sizin otoparkla beraber aylik isletme masraflariniz 8-10k civarina gelecektir.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(13.04.24)
Bütçelerken genelde aşağıdaki formülü kullanıyorum. Şimdiye kadar işe yaradı. Deneyin isterseniz.

Yıllık masraflar (kasko dahil) = 0.06 x ( Arabanın kasko değeri)

Tabii yakıt hariç.
0
alfired
(13.04.24)
Bunların yanında pek konuşulmayan arabanın amortismanı var. Her sene %10 değer kaybedecek aracınız sıfırına göre. Yaş ilerledikçe değer kaybı azalacak tabi ama ilk seneler %10dur kabaca.
0
Mcfly
(13.04.24)
benzer bir fiyatta araba için yazıyorum.

mtv en az 3000
sigorta 5-6000
kasko en az 15 bin - ilk araban olacağı için
bakım en az 5-6000
muayene 2200
yakıt kullanıma bağlı. otopark meselesi var o da değişken. yazlık kışlık lastik alma, taktırma, saklama masrafı var.

hangi şehirde kullanacaksın, trafik nasıl, park problemin olur mu bunlar da önemli. arabanın değer kaybına çok takılma. zaten binmek için alıyorsun. tutulan bir model alırsan ciddi bir değer kaybı da olmaz.
0
paintov
(13.04.24)
(28)

bi erkek karısına böyle şaka yapabilir mi?

deartheodosia
evlendiğimiz ilk yıllardaydı, eski eşim (hala boşanamadık) bana “ben iş gezisine gittiğimde sen sütçüyü eve alır çocuk yaparsın” gibi bi şaka (!) yapmıştı. ben çok şaşırmıştım tabii, bu şaka mı şimdi diye. böyle densiz densiz şakalar yapıyordu, bir kere araç bir yere sürtmüştü, “sen sürtüksün, sürtü
evlendiğimiz ilk yıllardaydı, eski eşim (hala boşanamadık) bana “ben iş gezisine gittiğimde sen sütçüyü eve alır çocuk yaparsın” gibi bi şaka (!) yapmıştı. ben çok şaşırmıştım tabii, bu şaka mı şimdi diye. böyle densiz densiz şakalar yapıyordu, bir kere araç bir yere sürtmüştü, “sen sürtüksün, sürtüklerin arabası sürter” falan demişti. bunun gibi çok şey var. bu adam normal değildi, di mi?
0
deartheodosia
(15.03.24)
normal değil.
evlenmeden önceki ilişkinizde bunları yapmıyor muyudu?
0
saturn
(15.03.24)
ben 21 yaşında olduğum için biraz (!) salaktım, anlamıyordum @saturn
0
🌸deartheodosia
(15.03.24)
biraz aptal bence. 'saka'nin iki tarafa da komik olmasi lazim. yetiskin yasa gelip bunu kavrayamamisin zekasindan suphe ederim.
0
hot potato
(15.03.24)
normal değil
0
benarrivo
(15.03.24)
mizah zekanın zekatıdır diye bir laf var islami değil biraz düşününce çok güzel bir söz

yani bir insanın bu kadar düşük bir şaka anlayışı varsa onun hakkında başka konularda da fikir verir
0
grimavi
(15.03.24)
Hay amk, çok komiq aq... Zekasız
0
abuzer
(15.03.24)
ciddi misin? çok geçmiş olsun. her biri ayrı travma. keko kocanın neresinden dönsen kardır. bu insanlar evleniyor, gerçekten hayret ediyorum. evlenmeyi geçtim, sürdürebildiği herhangi bir ilişkisinin olmaması lazım. sabit bakkalı bile yoktur.
0
gabe h coud
(15.03.24)
her ikisi de ağır ama ikincisi çok daha ağır.
insan olan değil karısına, sevgilisine, arkadaşına bile demez, dememeli.

merak ettim, evlendikten sonra bunu diyebilen biri, evlenmeden önce bunları yapabileceğine dair hiç sinyal vermedi mi? hiç "acaba" dediğiniz bir an olmadı mı?
0
tabudeviren
(15.03.24)
Toksikolojiye giriş resmen.
0
rock n roll
(15.03.24)
Karısı rahatsız oluyorsa yapamaz. Yoksa çiftlerin aralarındaki espri kalitesi ya türü bizi ilgilendirmez. Buradaki kilit nokta sen ve ikinizin espri/komedi dinamiği. Sen bundan rahatsız olmayıp aynı türde espri yapıyor olsaydın burada dehşete düşen hassas arkadaşlara, gökten düşen 3. elmayı yemek düşerdi. Hatta bundan çok daha ağırlarını(?) karşılıklı olarak gülerek yapan (hatta arada bizim de dahil olduğumuz) evli çift arkadaşlarım var. Gayet mutlular.

Bu arada ağır falan olup olmamasından ziyade komik değil bence.

@hot potato +1
0
nawar
(15.03.24)
ayrıca bir şey aldığımda/yaptıracağım zaman “yeni kocan için mi” diyordu.
0
🌸deartheodosia
(15.03.24)
Tabi ki normal değil de bana biraz sapıklık var gibi de geldi sanki ağız arıyor gibi. Evet filan desen devamı gelecek gibi. İğrenç ya. İyi ki kurtulmuşsun bundan.
0
Gradient_tabanlı_mor
(15.03.24)
bu bastırılmış cuckold'luk veya gavatlık değilse nedir bilemiyorum. Ha ikinci ihtimal, kendini küçük görüyorsa ve içinden "bu kız niye beni seviyor yav" diyorsa öyle bir gelecek projeksiyonu yapıyor olabilir. Her iki durumda da sıkıntılı bence.
0
nhk ni youkosu
(15.03.24)
yuh ya
ya karakteri olgunlaşmamız birisi ya da cuckold.
0
nuisance2
(15.03.24)
Yapamaz ve yapmamalı ama bu toplumda densizlik hadsizlik yozlaşma öyle bir safhadaki herşey normal karşılanıyor hatta yanlışı kınayanlar kınanır hale geldi. Bu arada yazdığınız ifadeler aynı zamanda hakaret suçuna konu olabilir diye düşünüyorum.
0
doharkoman
(15.03.24)
Umarim bosanmaniz bir an önce sonuclanir <3

normal degil, komik degil... ya cok saygisiz ya da en iyi ihtimalle manyak.
0
chihirovekohaku
(15.03.24)
Bana yaşlanınca tacizci olacak, amigdalası çalışmayan biri gibi geldi
0
durgunfoton
(16.03.24)
İçten içe kendisini aldatmanı istiyor gibi geldi
0
olaylar olaylar
(16.03.24)
normal mi diye sorulması bile anormal olan bir adam.
0
odiyus
(16.03.24)
Cinsel sorunları olduğu ortada. Bu tipler gözü açılmamış saf kızlarla evlenirler.
0
anais
(16.03.24)
"Aman canım bunda ne var" denecek türde sözler değil, resmen bilinçaltını bilinçlice ortaya koyuyor. Psikolojik şiddet uyguluyor.
0
muhayyer divan
(16.03.24)
@nawar çok güzel bir ayrıntı yakalamış.
Şaka iki kişiliktir. Şaka yapılan kişinin o an verdiği tepki önemli.
Bana bir daha bu tarz şeyler söyleme mi dedi.
Kıkırdayıp Ayy Çok hoşsun mu dedi.
Tebessümle mi karşıladı, kızdı mı?
O da ona en az aynı seviyede bir başka sözle mi karşılık verdi.
Bunları bilmeden yaptığımız yorumlar havada kalıyor.
Ben elşer arasında bu tarz şakayı yakıştıramam.
Ben insana küfrü de yakıştırmıyorum ama ağzından küfür düşmeyen insanlar da var.
Her ailenin dinamiği farklı. Yorumlar havada.
0
Mirket
(16.03.24)
Aptalmış
0
basond
(16.03.24)
Kesinlikle normal ve saka dedigin sey zaten böyle olmali.
0
Yourcousinmarvinberry
(17.03.24)
gavat ve cuckoldcu olduğunu düşünürüm o lafları tek tek müsait yerine enjekte ederdim.
0
Hallegadola
(18.03.24)
manyak galiba
0
sanguine mcqaer
(18.03.24)
Normal değil. Böyle şaka mı olur? İnsan eşine sen sürtüksün mü der?

Umarım kısa zamanda boşanırsınız.
0
drako
(05.04.24)
adamın şüphelendiği,geçmişte veya mevcut dönemde rahatsız olduğu bir şey yapmışsanız bunu ima ediyor olabilir mi?direkt söyleyip soramadığı için böyle saçma şekilde rahatsız edici şeylerle ima ediyor olabilir.bu durumda bile yanlış ama asla böyle bir şey yoksa tedavi olması gerekiyor insan sevdiğini bu cümlelerin öznesi yapmaz.
0
ercu cozer
(05.04.24)
(6)

ikizlere Bilge ve Kaan ismi nasıl

durbidakka
Merhaba 1 kız 1 erkek iki bebiş bekliyoruz. İsim konusunda kararsız kaldık kıza bilge, erkeğe kaan koymak aklımızda var.hem öz Türkçe olsun hem de Bilge Kağan'dan gelsin diye düşünüyoruz. ikinci isimleri olmayacak.Kaan isminin son zamanlarda yaygın olması ve bilge kaan ilk akla gelen isimlerden oldu
Merhaba
1 kız 1 erkek iki bebiş bekliyoruz.

İsim konusunda kararsız kaldık kıza bilge, erkeğe kaan koymak aklımızda var.
hem öz Türkçe olsun hem de Bilge Kağan'dan gelsin diye düşünüyoruz. ikinci isimleri olmayacak.

Kaan isminin son zamanlarda yaygın olması ve bilge kaan ilk akla gelen isimlerden olduğu için dışarıdan nasıl görünür tam emin olamadım.

görüşleriniz ve önerilerinize açığız.
0
durbidakka
(13.02.24)
İkizlere ve kardeşlere kafiyeli isim koymaya çalışmak bana oldum olası kötü gelmiştir. Sırf iki taneler diye birbirlerini tamamlamak zorunda değiller. Ben iki ismi de çok seviyorum ama aynı anda koymazdım.
0
ruhen hastayim ben
(13.02.24)
Iyi bence. Butun isimler yaygin zaten, akliniza yattiysa gereksiz takilmayin baskalarinda da var disaridan nasil gorunur falan diye. "Türk'çe" yazildigina ilk defa denk geldim bu arada.
0
hot potato
(13.02.24)
ne yalan söylim ben sevdim
0
etna
(13.02.24)
Ben de beğendim.
0
pispinti
(13.02.24)
Daha iyisi olabilir mi?
Evet.
Beğendim mi?
Evet.
0
nawar
(13.02.24)
Kız için Tomris’de mi ekleseniz Bilge Tomris X veya Tomris Bilge X şeklinde hem ilerde sevdiğini kullanır.
Ben iki isimden yanayım hep güzel ömürleri olsun:)
0
ercu cozer
(13.02.24)
(1)

Memuriyet öncesi sağlık raporu

squidward
Merhabalar,Kpss B ile memur olma çabasındayım, mühendislik çıkışlıyımÖzel klinikte psikiyatriste gidiyorum. Ancak bu süreçte zorlanıyorum, doktorum da ilaç kullanmamı öneriyor.Hekimler varsa, neye göre sağlıklı olduğumuzu onayladıklarını;atananlar varsa ne tip bir sağlık raporu alındığından bahsedeb
Merhabalar,

Kpss B ile memur olma çabasındayım, mühendislik çıkışlıyım
Özel klinikte psikiyatriste gidiyorum. Ancak bu süreçte zorlanıyorum, doktorum da ilaç kullanmamı öneriyor.

Hekimler varsa, neye göre sağlıklı olduğumuzu onayladıklarını;
atananlar varsa ne tip bir sağlık raporu alındığından bahsedebilir mi acaba?

Rahatsızlığım nevrotik temelli
Şimdi ben ilaç kullanınca akıl zayıflığı ya da akıl hastalığına mı sahip oluyorum devlete göre, nasıl bir iş bu?
0
squidward
(12.02.24)
Aynı durumdayım ilgili duyuruma bakabilirsin.
0
ercu cozer
(12.02.24)
(6)

hacizle maaşın en fazla ne kadarı kesilir?

being nothing
merhabalar. özel bir bankadan parça parça 3 kredi çekmiştim. kredileri ödemezsem her biri için ayrı ayrı hacizlik olacağım heralde.maaş hesabım ile kredi çektiğim hesap aynı bankada. kredi ödemem aylık maaşımın dörtte üçü kadar. bu kredileri ödemezsem maaşımın en fazla ne kadarı kesilir.
merhabalar. özel bir bankadan parça parça 3 kredi çekmiştim. kredileri ödemezsem her biri için ayrı ayrı hacizlik olacağım heralde.maaş hesabım ile kredi çektiğim hesap aynı bankada. kredi ödemem aylık maaşımın dörtte üçü kadar. bu kredileri ödemezsem maaşımın en fazla ne kadarı kesilir.
0
being nothing
(09.02.24)
1/4
0
sormayın bana sen o musun diye
(10.02.24)
1/4 ancak daha fazlasına muvafakat verebilirsiniz . Yalnız taahhüt imzalarsanız cezai sorumluluk var dikkat edin.
0
ercu cozer
(10.02.24)
maaş hesabınız kredi çektiğiniz bankada olsa bile banka bu hesabınıza haciz koyamaz. icraya verir, işyerinize haciz kararı gönderilir ve iş yeri her ay maaşınızın 1/4'ünü icra dairesine, kalanını maaş hesabınıza yatırır. banka bunun haricinde maaş hesabınızdan tahsilat yapamaz.
0
mustafakesekci
(10.02.24)
3 kredi için ayrı ayrı 3 icra takibi açılırsa kesinti sırayla yapılır. Yani 3 ayrı dosyadan 1/4 oranında ayrı ayrı kesilmez. Ama sen hukuk bürosu ile anlaşıp daha fazla ödeme yapabilirsin tabi ki borcun daha erken bitsin daha az faiz işlesin istiyorsan.
0
turuncu tonlarda
(10.02.24)
eve haciz yapılmadan hukuk bürosuyla anlaşma yoluna gidilebilir mi. yoksa kesin hacze geliyorlar mı
0
🌸being nothing
(10.02.24)
Sırayla 1/4 ve eve haciz gelmez. Hiç anlaşmasan bile eve gelmeleri çok çok düşük bir ihtimal.
0
hebanon
(10.02.24)
(16)

Nazar hakkında ne düşünüyorsunuz?

UriahHeep
Ben nazara inanmamaya çalışan ama kurtulamayan biriyim. Hayatımda benim kadar nazar değen bir insan görmedim iyi giden her işim ya da cisim başkasının öğrenmesiyle veya kendimce iyi gidiyor dememle bozuluyor. Çaresini bulamadım çok zor durumdayım.Bir de üstüne üstlük çok haz etmediğim ama görüşmek z
Ben nazara inanmamaya çalışan ama kurtulamayan biriyim. Hayatımda benim kadar nazar değen bir insan görmedim iyi giden her işim ya da cisim başkasının öğrenmesiyle veya kendimce iyi gidiyor dememle bozuluyor. Çaresini bulamadım çok zor durumdayım.

Bir de üstüne üstlük çok haz etmediğim ama görüşmek zorunda olduğum biri benim bu hassasiyetimi öğrenip benden bir şeyler gizlemeye çalışması beni iyice nefret ettirdi. Birisi neden böyle bir şey yapar ki?

Akraba sayılırız yaptığı şu:
/eee araba al artık böyle kiralamayla uğraşma. (Tamamen iyi niyet)
\yaa bakacağız kuzenle bir galerilere filan. (Deyip ertesi gün sıfır araba aldı)

Bir insan sıfır araba almaya bir günde karar verir mi çok zengin değilse? Böyle şeyler işte.

Aynı kişi bir işte çalışıyor ve memnun olduğunu iyi kazandığını biliyoruz. Ya ben adamı görünce insanım iletişim kurmalıyım değil mi? Ne soracağım?
Nasılsın işler nasıl gidiyor vs. //// Bu adam her zaman işini kötüler ve her sorduğunuzda iş arıyordur. Ancak asla öyle major bir durum yoktur ortada.

Ben ne yapayım ben bunlar gibi yapamam.

Nazara inanmayan ya da saçma bulan ayrıca korkan da yazsın lütfen.
0
UriahHeep
(09.02.24)
Ben de sıfır araba almaya bir günde karar verdim valla. Bir de şöylr bir surum var araba almaya gidicem yarın dersin istesiğin model olmaz istediğin fiyata ğnmez alamaz geri sönersin sonra çevrene şöyle oldu böyle oldu diye ağlar durursun, onu yaşamak istememiştir.

Öte yandan İşi gücü iyi gidip de haybeye yakınan s*kiklerden ben de hazzetmem ama bu iki kişiyi biye bu kadar ciddiye aldınız. Öyle çok önemli insanlar gibi de değil belli ki. Bu arada size nazar değiyor diye karşınızdaki kişi alım satım işlerini niye tamamen açıklamak zorunda olsun ki.
0
herp
(09.02.24)
İnanmiyorum tabii ki nazara falan.
0
ahm1
(09.02.24)
Verdiğiniz örneklerin nazarla ne alakası var hiç anlamadım. Anlattıklarınızdan karşıdaki kişinin ketum biri olduğu dışında bir sonuca ulaşamadım ben.
Araba alacakmış, söylememiş. 1 günde araba almaya karar vermeyeceğine göre size söylemek istememiş, belki de kimseye söylememiş. Sizle konuştuğu ertesi gün de belki beklediği, haber saldığı vs bir yerden haber gelmiştir, gitmiş almıştır.
İşini sorunca da iyi gidiyor memnunum dememiş, kötü gidiyor demiş. En fazla yalan söylemiş deriz burda da.
Nazar nerde cidden samimi olarak soruyorum? Bu hikayede nazar kime değmiş tam olarak?


Ayrıca nazarın tabi ki de inanılacak bir tarafı yok. Bana biraz kendini fazla önemsemek gibi geliyor.
0
pianeta
(09.02.24)
Nazar var.
Ayrıca verdiğin örnekler konuyla ilgisiz.
0
diyecevaplandı
(09.02.24)
Nazara inanmıyorum. Nazar iki alakasız şeyin alakalıYMIŞ gibi yorumlanmasından ibaret. Yani temelde iki alakasız zaman çizgisi var, sizinki ve diğer kişininki. Nazara inananlar sırf bu iki zaman çizgisi bir yerde kesişti diye yoktan anlam var ediyor.

Birine "yarın iş görüşmem var" demeniz ile o iş görüşmesinde çuvallamanız arasındaki hiçbir ilişki yok. İşi alamamanız sizin o pozisyon için yetersiz olmanız, İK'cının aradığı niteliklerin farklı olması, sizden bir önce mülakata giren kişinin daha iyi bir aday olması, başkasının araya torpil sokması vb. gibi nedenlerdendir. Ama size çuvallamanızın nedeninin bunlardan hangisi olduğu açıklanmadığı için, siz açıklayabildiğiniz (çünkü bizzat yaşadığınız) bir şeye atfetmeye çalışıyorsunuz, bu da bir gün önce rastgele bir insana bu mülakatten bahsetmiş olmanız.
0
fotrsapka
(09.02.24)
Nazar kesinlikle var. Yeri geliyor insanın kendine bile nazarı değiyor.

Nefesine güvendiğiniz, sevdiğiniz bir büyüğünüz arada bir okusun üflesin sizi.

Rahmetli ninemin nefesi çok iyi gelirdi bana.
0
anaphylacticshock
(09.02.24)
Algıda seçiciliği bir kenara bırakıyorum. İnsanların gözünden çıkan sihirli ışınların diğer insanlara kötü şans getirme ihtimali, insan psikolojisinin zannettiğimizden daha karmaşık olması ve bilinçli olarak fark etmediğimiz onca detaydan etkilenerek eylemlerimizi buna göre belirlememiz ihtimalinden çok daha düşük.
0
aloha snackbar 3
(09.02.24)
@jjj 3 +1

Nazar yok.
0
nawar
(09.02.24)
Verdiğim iki örnek nazarla şu şekilde alakalı. İşine nazar değmesinden korktuğu için her zaman kötülüyor. Sıfır araba almaya gidecek ama bunu söylemiyor çünkü nazar değecek ve aşamayacağını düşünüyor. Araba konusunda kendini öyle bir gösteriyor ki örneğin 94 lada Samara alacak sanıyorsun. Ama 2024 orta segment bir araba alıyor.
0
🌸UriahHeep
(09.02.24)
Hocam insanlar yaşayıp anlam veremedikleri durumları anlamlandırmaya çalışırlar. Eğer konu hakkında yetkin bilginiz varsa, ya da dünyadaki ortalama eğitim seviyesi olan şeyleri anlamdırmaya yetiyorsa olan şeylerin ne olduğunu bilirsiniz.

Bundan birkaç yüzyıl önce insanlar nelere inanıyordu, şimdi gülüp geçiyoruz.

Nazar da böyle bir şey. Eğer siz insanlar tarafından kolayca manipüle edilebilen, ya da özgüvenini kolayca kaybedebilen bir yapıdaysanız ve insanlarla etkileşiminiz sizde bunlara sebep oluyorsa ya özgüveninizi geliştirmeye yönelik bir uğraş içine girersiniz ya da bu sorunla yüzleşip üstesinden gelmek yerine nazara sığınıp bu olayları bastırıp insanlarla daha az paylaşıma girme yolunu seçersiniz.

Ortada doğaüstü bir güç yok, siz ve etrafınızdaki insanlarla olan etkileşiminiz varsınız.

Tabi bu tip şeylere inaancınız varsa bir de işin içine self-sabotaj olayı giriyor. Eğer siz bir şey gerçekleştiğinde sonuçta kötü bir olay geleceğine yeterince inanırsanız o kötğ olayın gerçekten olmasını sağlarsınız.

Bence nazarı bir kenera bırakıp kendinize odaklanın.
0
akhenaten
(09.02.24)
ben nazara inaniyorum ama, mesela unluler, sporcular vs gayet iyi, degse onlara deger. kotu enerji seklinde falan algilyorum ben ya da birsey diyip moralimi falan bozuyorlar anlaminda.
nazar disinda genelde insanlar kazancini gizliyor, bunu bana maasini soylesin diye demiyorum. cevremde ozellikle de durumu iyi olup, bir is karistaranlar hep ac, yoksul ve muhtac. borc istemesinler diye yapiyor da olabilirler ama hem oyle bir durum soz konusu degil hem de konuyu kendileri aciyor.
o yuzden ben de bana anlatmayana anlatmiyorum. sen de alisirsin.
0
durgunfoton
(09.02.24)
Nazara inaniyorum. Ayrica verdigin ornekleri anladim ilk okudugumda. Sakliyorlar iste. Demek onlar da inaniyor. Burada sinir olacak bir sey yok. O da inaniyor ve araba alacagini soylemiyor."hassasiyetimi ogrendi ve boyle davraniyor" ne alaka onu anlamadim sadece.

Sen de onlar gibi yap. Niye yapamiyorsun. Sir kupu olma ama dikkat et. Ben evlilige giden iliskim nazar yuzunden bitti. Kime soylesem inanmiyor ama ortada bir sey yokken ne oldugunu anlamadan ayrildik. Herkesin gozu bizdeydi. Hangi isten memnun olsam ve bunu birine belirtsem ki bu kisi hep ayni kisi oluyor, hep bir anda isten soguyup ayrildim. O kisiye hicbir sey soylemiyorum. Gecen bulustuk ilk kez bi seyden bahsetti. O da bozuldu birkac hafta sonra. Dehsete dusuyorum. Gozu goz degil derler ya oyle.
0
Kittie
(09.02.24)
Bazı insanlar kendi maddi durumları hakkında konuşulmasını sevmezken bazı insanlar bu konularda çok soru soruyorlar. Bazı insanlar da hem kendi maddi durumları hakkında konuşulmasını sevmiyor hem de bu konularda çok soru soruyorlar. Bunu böyle kabul edip bu üçüncü tip kişi olmamaya devam etmelisiniz. başka konular konuşun, insanların maddi durumlarıyla alıp sattıklarıyla ilgilenmeyin. o kadar ilgilenmeyin ki anlatmak istediklerinde konuyu değiştirin, en güzeli bu bence.

Nazara gelince, bir süre inandım, bu sebeple şu anda inananları tenzih ediyorum ama ben şahsen artık nazara götümle gülüyorum. başıma gelen iyi şeyleri bazen anlatır bazen anlatmam, aynı koşullarda anlatıp anlatmamamla o işlerin bozulma olasılıkları arasında hiç bir ilişki bulunamaz. entropi gereği mutluluğumuzu paylaşırken de paylaşmazken de bir takım işler bozuluyor, başımıza kötü şeyler geliyor, artık yaşımız bilmem kaç oldu bunlara alışmamız lazım.
0
engelbert humperdinck
(09.02.24)
nazar kesinlikle var yaw, o yuzden eve mutlaka nazar boncugu asarim. Yeni aldigim seyleri (ornek: arac) insanlarla, 1. derece akraba haric, mumkun oldugu kadar biraz eskitene kadar paylasmam cunku kesinlikle bir bokluk oluyor.
0
cooperr
(09.02.24)
nazara inanıyorum , nazar boncuğu gibi şeylere inanmıyorum.
0
ercu cozer
(10.02.24)
Nazar dediğimiz şey çoğunlukla seçici algı. Bir olayın olmasına neden olan bir sürü şey vardır; genelde söz konusu şeyin gerçekleşmesine sebep olan olaylar zinciri bahsi geçen "Nazarın" yaşanmasından çok önce başlar. Eğer bu tür şeylere inanmaya teşne biriyseniz hoşunuza gitmeyen şeyler yaşandığında "Aaa nazar" dersiniz; zira neredeyse her olay birilerinin bilgisi dahilinde gerçekleşir. Herhangi bir sorun yaşanmayan olaylar için ise, bu olaylar da birilerinin bilgisi dahilinde, gözleri önünde gerçekleşse de "Aa neden nazar değmedi acaba" diye düşünmezsiniz.

Gerçi şimdi düşündüm de belki de Nazar gerçektir ve çift yarık deneylerindeki gözlemci etkisi nazardır. Bilemedim
0
salihdt
(10.02.24)
(7)

Daireyi Kontratsiz kiraya vermek

neck_and_neck
Selam arkadaslar, ben y.disindayim. Ailem Istanbul'dan kucuk sehire tasindi. Bosalttigimiz daireyi satmayi dusunuyoruz ama simdi degil. Komsulardan birinin (guvenilir)kardesi (yalniz kadin)kiralik daire ariyormus, kendi evi kentsel donusumdeymis, yapilmasini bekliyormus. 7-8 aylik kiraci olarak onu
Selam arkadaslar, ben y.disindayim. Ailem Istanbul'dan kucuk sehire tasindi. Bosalttigimiz daireyi satmayi dusunuyoruz ama simdi degil. Komsulardan birinin (guvenilir)kardesi (yalniz kadin)kiralik daire ariyormus, kendi evi kentsel donusumdeymis, yapilmasini bekliyormus. 7-8 aylik kiraci olarak onu sokalim diyor ailem, kontrat sozlesme vs yapmasak problem olur mu?
0
neck_and_neck
(25.01.24)
imam nikahı ile evlenmek gibi...
0
digits
(26.01.24)
Aylık kira ödemeye başladığı an sözleşme sözsüz olarak başlıyor. Standart bir kiracıdan farkı kalmıyor yani.
0
ruhen hastayim ben
(26.01.24)
kontrat kiracıyı koruyan bir şey kendinizi korumak istiyorsanız şunu yapmalısınız.
1 yıllık kira kontratı yapın ve tahliye taahhütnamesi imzalatın. ancak tahliye taahhütnamesi ile kontrat sözleşmesine aynı tarihleri yazmayın. kontratın imzalandığı tarih önce olmalı atıyorum 26.01.2024 kira kontratı olsun ; 27.02.2024 tahliye tahhüttnamesinin tarihi olsun.bunları okeyliyorsa gönül rahatlığıyla verebilirsiniz ama tahliye tahhütnamesi olmazsa çok uğraşırsınız ileri de çıkmak istemezse. madem 7-8 aylık durma niyeti var 1 sene sonra çıkacağına dair tahliye tahhütnamesini imzalasın.
0
ercu cozer
(26.01.24)
Hiç bulaşmayın, şu ortamda başınıza bela alırsınız. Boş kalsın.


.
0
kartallar yuksek ucar
(26.01.24)
O kentsel dönüşümler planlandığı gibi olmuyor ki. Benim bir akrabam kentsel dönüşüme girdi diye dairesini satıp başka daire aldı. Sattıkları yer güya bir senede yenilenecekti, iki senede anca binayı yıkabildiler.

Eğer gerçekten 7-8 ay sonra satmayı düşünüyorsanız boş daire bir nimet. Diğer alternatifler sizin daireden kötü bile olsa boş olduğu için tercih edilecektir. 7-8 ayda da zengin olmazsınız ki bu adamların işi çok daha uzun da sürebilir, sonra size ne yapalım sokakta mı kalalım, evimiz hazır değil, çıkamayız demesinler.
0
Tutkun
(26.01.24)
Tahliye taahütnamesi olmadan sakın ha vermeyin. 7-8 ay der bakar kendi yeni yapılan evini 20bine kiraya verir. Sizin evde 10bine kiraya oturur çıkartamazsınız.
Kiracılı evi de kimse almaz.
Bizde kiracılı evi satmaya çalışıyoruz.7 aydır satamıyoruz. Almaya niyetlenenlerde kiracı var diye ölü fiyat veriyor.
0
my fault
(26.01.24)
Ev alma sürecindeyim, kiracılı olan evleri, yakın tarihe tahliye taahhütnamesi olsa bile direkt eledim. Taahhütname demek direkt çıkarabilmek değil çünkü. Yine bir yasal süreç işletmeniz gerekiyor, ki o da zaman alır.

Dolayısıyla kiraya vermezdim ben.
0
kojonotsuki
(26.01.24)
(10)

Bu nasıl ishal?

ananiyimioguz
Umarım midenizi bulandırmam ama şimdi normalde ishal olduğumuzda normalden daha cıvık bir dışkı yaparız ya. Motoru bozduk deriz patır kütür çıkar bişeyler. Bunu ben de zaman zaman yaşıyorum, 1-2 güne geçiyor.Fakat geçtiğimiz cumartesinden beri nasıl bir enfeksiyon kaptıysam veya üşüttüm mü bilmiyoru
Umarım midenizi bulandırmam ama şimdi normalde ishal olduğumuzda normalden daha cıvık bir dışkı yaparız ya. Motoru bozduk deriz patır kütür çıkar bişeyler. Bunu ben de zaman zaman yaşıyorum, 1-2 güne geçiyor.

Fakat geçtiğimiz cumartesinden beri nasıl bir enfeksiyon kaptıysam veya üşüttüm mü bilmiyorum, bildiğiniz totomdan işiyorum. Böyle bir şey daha önce yaşadım mı hatırlamıyorum.

Biraz daha abartmak gerekirse, idrarım daha katıdır öyle söyleyeyim. Yediklerim nereye gidiyor onu da anlamadım.

20 yıl sonra ilk defa altıma kaçırdım falan evde rezillik diz boyu.

Hanım patates falan haşladı iyi gelir dedi. Muz getirmiş onları da yiyorum bana mısın demiyor.

İşin tuhafı da cuma günü check-up yaptırdım turp gibisin dediler. Bişey olsa kan tahlili, idrar veya dışkı tahlilinde çıkardı diye düşünüyorum.

O gün hastanede enfeksiyon mı kaptım ne oldu anlamadım.

Bunu evde çözebilir miyim yoksa hastaneye çok gitmek istemiyorum ama hangi birime gidip söyleyeyim bari bir ilaç falan yapsınlar vücudumda su kalmadı 20dk da bir tuvalete çıkıyorum.

Bol su içiyorum, yoğurt yiyeceğim şimdi de.
0
ananiyimioguz
(21.11.23)
Ben böyle bir şey yaşadım. Evlerden ırak. Karnınız gaz da yapıp şişiyor mu? Ben patates ve pirinç lapası yedim. Geçti.
0
Kahvedesu
(21.11.23)
gece üşütünce soğuk yiyince oluyor bana bu sonra geçiyor. bol su iç. patates muza bi süre devam. 1-2 gün sürer max.
0
jelly bear
(21.11.23)
Bunu da yaşadık alasını yaşadık hem de skgsk. Ben tabi doktora gittim çünkü nefes alsam tuvaletim geliyordu doktor bağırsak üşütmesi demişti. klasik anlamda üşütme gibi değil tabi enfeksiyon olmuştu. Önerim başka şikayetiniz yoksa eğer - ben de halsizlik falan da vardı - bir tane ishal kesici probiyotik (adı reflor) vermişti.
0
Kediyi üzdün
(21.11.23)
Aynı durumdayım an itibari ile
0
ercu cozer
(21.11.23)
Uzun sürerse sıkıntı çıkarabilir dehidrasyon vs. Reflor hemen toparlatıyor ilk dozda olmasa da.
0
hedep
(21.11.23)
aynısını 1 hafta çektim yıllar önce. bir an hiç geçmeyecek sanıyordum. her yolu denedim. muz, türk kahvesi, patates, bebe asprinini gazoz, leblebi vs. ama geçmiyordum.

tek çözüm reflor. reflor a 2 güne iyileşirsin.
0
koela
(21.11.23)
lopermid aldırdım valla reflor u geç gördüm.

kullanayım mı yoksa nöbetçi eczaneden reflor mu bulayım :/
0
🌸ananiyimioguz
(21.11.23)
Reflor demeye gelmiştim. Ama bence dr a görünüp tahlil yaptırmakta fayda var.
0
invictae
(21.11.23)
hemen lopermid almayın. Bir doktor bana ilk üç gün ishal hapı kullanmadan kocakarı ilaçları ile (limonlu kahve, haşlanmış tuzlu patates, kuru çay yaprağı yeme, vs) idare etmemi söylemişti. yarım litre suya ishalin ilk gününden itibaren bir tatlı kaşığı şeker, bir tatlı kaşığı tuz atıp ilk bardağı lıkır lıkır içmemi; sonra ikinci bir yarım litre suya aynı şekilde tuz ve şeker karıştırıp yudum yudum güne yayarak içmemi söylemişti. bu sıvı karışımını da her gün tekrarlamamı, ishal durduktan sonraki ilk gün de devam etmemi söylemişti. (lıkır lıkır içilecek yarım litrelik ilk karışım sadece ilk gün yapılıyor).
Eğer ateş yoksa ama ishal beş güne uzadıysa hastaneye gitmemi söylemişti.
ishal tableti kullanınca şayet enfeksiyon kaynaklı bir ishalse daha kötü olabilirmiş.
ishal tableti yerine bana Bioflair diye bir probiyotik verdi.

o zamandan beri onu yaparım. benim için çok aydınlatıcı bir yaklaşım oldu bu doktorun yaklaşımı. bioflair de benim elim ayağım oldu. hem kabıza hem ishale iyi geliyor. muazzam bir şey.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(21.11.23)
@konusma ben konusuyorum daha bitirmedim, valla hocam denk mi geldi yoksa direkt işe yaradı mı bilmiyorum ama sizin yöntemi dün gece denedim, sabahtan beri bir şeyim yok geçti gibi. Hiç ilaç kullanmadım sağolun valla.
0
🌸ananiyimioguz
(22.11.23)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.